Şampiyonluk yolunda yalpalamaya başlayan Trabzonspor, Kasımpaşa maçında bir 45 dakikada futbol adına hiç bir önemli olayı sahaya yansıtamayarak rakibine sahanın hiç bir yerinde baskılı oynayamayınca rakibine gel de sen oyna dercesine ne defans oyuncuları orta alan futbolcularına zemin hazırladı, ne de orta alan futbolcuları ileri uç futbolcularına pozisyon hazırlayabildi. Maçın temposunu arttıracak takım Trabzonspor iken rakip daha fazla oyunun ritmini ayarlayan takımdı. Böyle bir oyun kurgusuyla Kasımpaşa’yı yensek ne olur!

Bu uzun maratonda neler yapabileceğini rakiplerine hissettiremeyen Trabzonspor’a kenardan yapılacak dokunuşların da böyle maçlarda pek de önemi olmuyor. İlk yarı ne yaptığını bilen Hamsik’ten başka kime iyi oynadı diyebiliriz? İki pozisyonda gole yaklaşmış olsak da onlarda spontane gelişen pozisyonlardı. İlk yarıda Trabzonspor’un uzağında bir takım izledik. Berat’ın yerine oyuna alınan Abdülkadir Parmak değişikliği yerinde olsa da o da ilk dakikada sakatlanarak dışarıya çıktı. Bakasetas’la golü bulan Trabzonspor bir nebze olsun oyuna ağırlığını koyarken üstü üstüne iki önemli pozisyonda topu filelerle buluşturamadı.

Maçın son dakikalarında yapmış olduğumuz pas hatalarıyla ümitlenen Kasımpaşa kalemizde fazla görülse de iyi onamadığımız maçta kazanmasını bilerek en azından fikstürdeki yerimizi koruduk. Bilmeliyiz ki her maç böyle gitmez. Dört maçtır takım oyununu sahaya yansıtamıyoruz. Çok korktuğumuz hakem bizden daha iyi maç yönetti, oyun kötü üç puan ise mis.