ÖZER ÇALIK - KARADENİZDE SONNOKTA

9-10 yaşlarında Trabzonspor kulübünün kapısından içeriye girdi, 2010-2011’deki şampiyon kadronun önünde sahaya çıktı. En büyük hedefleri bir gün bordo-mavili formayı giymek ardından da şampiyon olup efsaneler arasına girmekti. 16 yaşında A takıma alındı, 17 yaşında ilk resmi maçına çıktı. Performansıyla Avrupa’da adını duyurdu, geleceğin yıldızları arasında gösterildi.

Kulübe gelen 20 milyon Euro gibi rakamlara rağmen ‘şampiyonluk yaşamadan gitmem’ dedi. Üst üste iki ağır sakatlık yaşadı, yılmadı, ayağa kalktı. Sezon başı 4.haftadaki Galatasaray maçında belki de kariyerinin en zor gününü geçirdi. Uykusuz gecelerden sonra yönetimin, teknik heyetin ve takım arkadaşlarının desteğiyle futbola tutundu. Ve en büyük hayali şampiyonluk kupasını kaldırdı.

Evet, Abdülkadir Ömür’den bahsediyoruz. Trabzonspor’un tarihi şampiyonluğunun önemli karakterlerinden… Alt yapıdan yetişip adını efsaneler arasına yazdıran isim. Abdülkadir Ömür, şampiyonluk hikayesini bir de Sonnokta Gazetesi’ne anlattı. Büyük bir mutluluk yaşadığını belirten Ömür, gelecek planlaması hakkında da çarpıcı ifadeler kullandı. İşte Ömür ile keyifle bir söyleşi:

SEZON BAŞI HEDEF KOYDUK

Şampiyonluk hikayesi…“Bizim için bu hikaye geçen sezonun son maçında başladı. Hocamız Abdullah Avcı, son maçta soyunma odasında bize ‘Bu sene Beşiktaş şampiyon oldu, seneye biz şampiyon olacağız’ dedi.  Sezon başında kamptayken bunu yavaş yavaş bize aşılamıştı. Çünkü iyi de transfer yapmıştık, gelen oyuncular çok deneyimli, karakterli, saygılı oyunculardı. Bizde onlara aynı şekilde büyük bir saygı gösterdik. Başarının aile ortamından sağlayarak geleceğini düşünüyorduk bunu da başardık. Çok üst düzey performans sergiledik, belirli bir maç diyemem ama üstüne koyarak devam ettik. İki mağlubiyet aldık şuana kadar ve ikisinde de çok şansızdık. Birisinde Dorukhan kendi kalemize, geri kalan 4 golü de penaltıdan yedik. Çok güzel bir sezondu bizim için.”

BU DAHA BAŞLANGIÇ

“Taraftarlarımızın sahaya girmesinden dolayı şampiyonluğu tam anlamıyla Antalya maçında kutladık diyemeyiz. Ama otobüste, tesislerde, İstanbul’da arkadaşlarımızla, yemek organizasyonlarında kutladık, bizim için unutulmaz anlardı. Hayatımda eğlendiğim nadir anlardan bir tanesiydi çok mutluyuz Trabzonspor’la şampiyonluk yaşadığımız için. Umarım ileride belgesel falan çıkarsa taraftarımız da nasıl emek verdiğimizi orada anlayabilirler. İnşallah bu şampiyonluk Trabzonspor’un gelecek sezonlardaki şampiyonlukları için başlangıç olur. Çünkü Trabzonspor’un Türkiye’den alacağı vardı bunu herkes biliyordu. Trabzonspor her zaman kupalara sahip olan takımdır, başarıya aç olan bir takımdır. Bizim de bunda az emeğimiz varsa ne mutlu. Bunu sağladığımız ve oluşturduğumuz Trabzonspor tarihine adımızı yazdırdığımız için çok gururluyuz. Umarım alt yapıda yetişen arkadaşlarımız da bir gün Trabzonspor forması giyer ve bu takımın başarısı için ter dökerler.”

O HİSSİ YAŞAMAK İSTERDİM

“Taraftarlarımızın daha içten bir kutlama yaptılar. Sahaya girdiler. Ben kutlamalarda arada kaldım ve ezilme tehlikesi yaşadım. Uğurcan biter bitmez içeri koştu. Aralarında kalsak izdiham olacaktı. Taraftarlık duygusunu bende anlıyorum. Ben de Trabzonspor taraftarıyım. O hissi ben de yaşamak isterdim ama biz de kendi aramızda eğlenebildiğimiz kadar eğlendik.”

BU KADAR UZUN SÜRMEZ

Ömür, bundan sonra şampiyonluklara ambargo koyacak bir Trabzonspor olacağını belirterek, “Başkanımız, yöneticilerimiz ve özellikle hocamız inanılmaz bir program halinde çalışıyorlar. Umarım şampiyonluk hasreti artık bu kadar uzun sürmez. Siz de gördünüz Trabzonspor şampiyon olduğunda hiçbir şey yapmadığımız halde insanların nasıl bize karşı geldiklerini. Çok iyi top oynayarak, iki mağlup alarak buraya geldik. Ben tekrardan kısa sürede bu başarının geleceğini düşünüyorum” dedi.

Abdülkadir Ömür:

GALATASARAY MAÇI KRİTİK EŞİKTİ

Abdülkadir Ömür, sezonun ikinci yarısında geriden gelip 2-1 kazandıkları Galatasaray maçından sonra “Şampiyon olduk” kelimesini kullanmaya başladıklarını belirterek, “Ligin ilk yarısında üst üste 8 maç kazanmıştık berabere kalmadan. O ara baya bir puan farklı oluşmuştu.  O zaman demiştik bu galibiyetler sezon sonu çok işimize yarayacak diye. İkinci yarı daha zor geçecekti. Düşmeye oynayan takımlar bizi yenmeye çalışacaktı. Belirli bir maç diyemem ama özellikle Galatasaray deplasmanında yeniliyorduk. Ben oynamıyordum ama oraya kadar çok iyi gelmiştik. 1-0’dan sonra son 10 dakikada 2-1 yenmiştik. O maçı kritik bir eşik diyebilirim. Şampiyonluk için” ifadelerini kullandı.

ASLA TEDİRGİN OLMADIK

Bordo-mavili takımın ‘yerli Messi’ lakaplı oyuncusu son haftalarda sonuçlar iyi gitmeyince tedirginlik yaşadınız mı sorusuna şöyle yanıt verdi: “Hiç tedirgin olmamıştık. Şampiyon olacağımıza inanıyorduk. Sadece şehir, taraftarlar biraz paniğe kapılmıştı. Onları da anlayışla karşılıyorduk. Çok avantajımız vardı. Bazı taraftalar 5 hafta daha olsa belki verecektik diyorlardı ama 5 hafta kalmamıştı. Puan kayıplarını bilerek de yapmadık. Futbolda böyle puan kayıpları olabiliyor. Bu avantajı biz ilk yarıdaki galibiyetlerle elde etmiştik. Rahat bir şekilde inanıyorduk. Antalya maçında 1 puana ihtiyacımız vardı aldık ve şampiyon olduk.

Takımdaki 4-5 arkadaşımız hariç ilk defa şampiyonluk yaşayan arkadaşlarımız vardı. Bakıldığı zaman Marek Hamsik gibi büyük bir oyuncunun, karakterin kariyerinde kupası yok. Oda bizim gibi çok stresliydi ve şampiyonluğu istiyordu.  Biz paniğe kapılmadık. Sadece Hocamız da bize şunu demişti; ‘Alabildiğimiz tüm puanları alacağız.’ Ama bir eşiğe girdik. İki maç berabere kaldık, bir daha kaldık. Bunlar şampiyonlukta bizim için rehavet değildi. Biraz oyun olarak geriye düştük. Ama dediğim gibi hiç şüphemiz yoktu.”

KENDİMDEN UTANÇ DUYUYORUM

Ligin 4.haftasında Galatasaray maçında bir taraftarın sahaya girmesi sonrası oyundan çıkan ve yedek kulübesinde gözyaşları döken Ömür, bu anısını ise şöyle anlattı: “Çok kötü ve kimsenin yaşamasını istemediğim bir olaydı. Tabi ki çok üzülmüştüm, Trabzonspor’da yaşadığım en üzüldüğüm gece olabilirdi Galatasaray maçı. Şunu açıkça söyleyebilirim şampiyonluk sonrası; Özellikle bu topraklarda yetişmiş olan insanların ben dahil alt yapıdan çıkmış olan insanlara karşı ilk önce inanılmaz bir desteği oluyor ve o destek zaman geçtikçe hadi biraz daha fazla biraz daha fazla bir şeyler yapmaya doğru dönüşüyor. Bu benim kişisel fikrim.

Biz de taraftarlar gibi Trabzonspor’u destekleyen insanlarız. Herkesin performansı düşük olabilir. Biz kendimizi de sorguluyoruz. Eleştiriye açık olmak zorundayız. Ama ben o anı yaşadığım için utanç duyuyorum kendimden. Trabzonspor böyle bir olaya şahit olduğu için de üzülüyorum. Trabzonspor’un kariyerinde sahaya atlayıp bana burada söyleyemeyeceğim şeyler söylemeye kimsenin hakkı yok. Tabi ki performans düşüklüğü olabilir.  Ama bunu eleştiriye açık bir şekilde dile getirirsek herkes bunu eleştiriye alabilir. Biz futbolcuyuz ve sürekli kendimizi her zaman geliştirmek için performans sergiliyoruz.

Zaten performansınız düşük olduğunda hocamız bizi kenara alıyor. Yaşamak istemediğimiz bir geçeydi. Yaşadığım için üzüldüm, sabaha kadar ağladım. Bunu hak ettiğimi düşünmüyorum. Ben Trabzonspor’un kapısından 9-10 yaşında girdim, şuan 23 yaşındayım. Bende Onur abinin, Egemen hocanın önünde çıkıyordum. Olay sonrası hocamızla görüşme, başkanla, asbaşkanla görüşme yaptım. Güçlü bir şekilde ayağa kalkacağıma inanıyordum. Allah nasip etti buralara kadar geldik. Şampiyonlukta az da olsa bir emeğimiz oldu. Kötü bir andı ama her şey geride kaldı.”

10 YAŞINDAKİ ÇOCUĞUN DEDİKLERİ 

Ömür, Trabzon’da futbolculuk zor mu? sorusuna şöyle yanıt verdi: “Baskı yönünden bakıldığı zaman zorlanabiliyoruz. Bazen 70 yaşındaki nine bile bize taktik verebiliyor ama bunu değiştiremeyiz bence bunu nesil kolay kolay değişebilecek bir nesil değil. 70 yaşındaki teyze neyse bazen fotoğraf çekilmek için 10 yaşındaki çocuk geliyor o bile bazı fikirler veriyor. Bunlara artık alıştık. Umarım bu şampiyonluk biraz daha olsun taraftarımızın sinir seviyesini aşağıya çeker.”

10 yaşındaki çocuk taktik verebiliyor dedin bunu açar mısın? “Daha bu sabah oldu, tesise geliyorduk. Gelirken taraftarlar oluyor bizle fotoğraf çekilmek ve forma imzalatmak için. Küçük bir çocuk dedi ki ‘ya abi Altay maçında niye bu kadar kötü oynadınız’. Dedim gece 4’te yattık sabah kutlamalardan sonra İstanbul’a 4’de gittik. ‘Olsun abi ya, daha iyi oynamanız gerekiyor. Ben olsam daha iyi oynarım’ dedi. Tabi ona bir şey diyemiyoruz saygı duymak lazım, çocuklarda heyecanlı olabiliyor. Gülüyor…”

GÖZTEPE MAÇI ÖZEL MAÇTI

Bu sezon attığı 7 golle kariyerinin en golcü dönemini geçiren Ömür, en beğendiği golüyle ilgili, “2-1 Göztepe’ye yeniliyorduk. O maçta ilk golü Edin abi atmıştı ikinci golü ben atmıştım, üçüncü golü tekrardan ben atmıştım Edin abi attırmıştı. 2-1 den 4-2 ye çevirdiğimiz Göztepe maçı diyebilirim.”

YUSUF ABİ BAŞKADIR

Birçok oyuncu senin için ‘En yetenekli oyuncu’ diyor sence en yetenekli isim kim? “Benim burada oynadığım en yetenekli Yusuf Yazıcı abiydi. Çok klastı. Oda beni söyler ama stili çok başkadır. Kendine has bir stili vardır. Ben mesela Sosa ile pas oyununu çok iyi oynuyordum ona da çok büyük hayranlığım vardı. Marek gibi birbirine benzer özellikler. Marek’le beraber geçen de konuştuk. Onu Napoli’deyken izleyen bir taraftardım. Yusuf abiyle birbirimizi çok iyi anlıyorduk saha içinde. O bana yakın oynuyordu ben de ona. İkimiz de pas yaparak kaleye gitmeye çalışan oyunculardık. İster istemez Yusuf abi gittikten sonra bir boşluğa düştük ama alışmak zorundaydık bu gidişe. Sahada onunla çok iyi anlaştığımı düşünüyordum.”

ARTIK GİTME VAKTİ!

Avrupa’ya gitme zamanının gelip gelmediği sorusuna Ömür şöyle yanıt verdi: “Zamanın geldiğini düşünüyorum. Tabi kulübümüzün bize izin verdiği sürece. Başkanımızın da dediği gibi, birçok fırsat elimize geçmişti ama zamanı değildi gitmenin. Trabzonspor’da şampiyonluk olmak nasip oldu gidemediğimiz zamanlardan buyana. Bence her futbolcu Avrupa’da oynamalı benim de hayallerimden biri bu. Teklif geldiğinde gitmek istiyorum.”

BAŞKA TAKIMDA FORMA GİYEMEM

Abdülkadir Ömür, rahmetli efsane futbolcu Cemil Usta ‘Başka bir takımın kaptanının arkasında fonma giymem’ diyerek Trabzonspor’dan ayrılmamıştı. Onur Kıvrak ta onun sözünden yola çıkarak Trabzonspor’dan ayrıldıktan sonra başka bir takıma transfer olmadı. Sen Türkiye’de başka bir takımda forma giyer misin?’ sorusuna “Ben de giymem. Onur abi Trabzonspor için bence efsane olmaya çok yakındı. Yanlış zamanda yanlış bir şekilde veda edilmeden gönderildiği için kırgındı Trabzonspor’a. Bu sözünden dolayı o olaydan sonra futbol bırakmıştı. Benim önceliğim Avrupa’ya gitmek döndüğümde ise sadece Trabzonspor.” yanıtını verdi.

SPONTANE GELİŞTİ

Şampiyonluk kutlamalarında Siopis ile sahneye çıkıp kolbastı oynamasını Ömür, şöyle anlattı: “Spontane gelişen bir durum oldu. Normal kolbastı ekibinin yapacağı bir şeydi. Sonra soyunma odasına geldiler dediler ki Siopis’le biri daha bizle çıksın. Ben dedim ki Yusuf abi çıksın. Ardından idari menajerimiz Emrah Tok abi geldi dedi ki seni istiyorlar. Sonrada dediler ki ağ ile çıkacaksınız maske takacaksınız falan. İki dakika içinde anlattılar. Çok da güzel oldu.”

BABA OĞUL İLİŞKİMİZ VAR

Teknik direktör Abdullah Avcı’yı değerlendiren Ömür, “Trabzonspor’un çok önemli bir ismi. Şu gözle bakıyorum. Yüzlerce hoca geldi Trabzonspor’a, ama Abdullah hocaya nasip oldu şampiyonluk. Bunu çok iyi planlayarak şampiyonluğu getirdi. Gerek transferiyle, gerek antrenman düzeyiyle, gerek taktikseliyle çok inanılmaz bir şekilde futbolcuyu hazırladı. Benim üzerimde de çok büyük emeği var. Bunu baş başa kaldığımızda da konuşuyoruz. Baba oğul ilişkimiz var. Emeği büyük. Ona çok teşekkür ediyorum. İyi bir antrenör, ileride de milli takımı çalıştıracağını ve başarılı olacağını düşünüyorum. Trabzonspor için çok önemli bir karakter” dedi.


 

HİÇ BİR ŞEY GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ DEĞİL

2019-2020 sezonunda kaybedilen şampiyonluk ve Ankaragücü maçı giderken takım otobüsündeki fotoğraf yansımasının çok farklı yerlere çekildiğini söyleyen Ömür; “Öyle moralimiz bozukmuş gibi, sanki futbolcular maçı kazanmak istemiyor şeklinde dedikodular ayyuka çıktı. Bu inanılacak gibi değildi. Biz niye elimizle şampiyonluğu verelim.  O fotoğraf bence tüm içtenliğimle söylüyorum yanlış lanse edildi. Gereksiz yere çok üzerinde konuşuldu, yazılıp, çizildi.  Bu sezon ki gibi taraftarlarımız o dönem meşalelerle Ankaragücü maçına yolcu etmişti. Açık yüreklilikle söylüyorum sadece heyecan ve stresin bir yansıması oldu otobüsteki o fotoğraf. Tamamen maça ve kazanmaya odaklanmıştık. Ama olmadı, kazanamadık baskıyı kaldıramadık. Bunun yanında pandemi dahil çok büyük şanssızlıklarda şampiyonluğun kaçmasında etkendi. Mesala Sörloth’un ve Sosa’nı sakatlığı Mikel’in ayrılığı bizim için büyük bir handikap oldu” dedi.

Editör: Haber Merkezi