“Ahde vefası olmayanın, dostla sefası olmaz” diye çok güzel bir Atasözümüz vardır. Trabzon’da ve Türkiye genelinde yıllarca “Boks sporuna” hizmet etmiş bir sporcuyum. Sadece “Boks Milli Takımlar Teknik Direktörlüğünde” 25 yıl gibi uzun bir süre çalışma imkânını bulan bir insanım. Bu uzun süre içinde onlarca ülkeye giderek, Ay yıldızlı Al bayrağımızı dünyanın çeşitli ülkelerinde göndere çekmek için çok değerli sporcularımla mücadele ettim. Türk Milletinin adını ve bayrağını uluslararası müsabakalarda ve dünya çapındaki organizasyonlarda başarı ile temsil eden rahmetli Sinan Şamil Sam’dan tutun da, birçok Avrupa ve Balkan şampiyonunun yetiştirilmesinde “karınca-kararınca” katkım ve etkim oldu. Özellikle de İlimiz Trabzon da, çok değerli ve bir o kadar da çok saygılı ve ahde vefası olan, şahsımı gördüğü zaman; evli-barklı olmalarına rağmen hemen önünü ilikleyerek selamlayan ve bunu yaparken de edebinden, hala genç delikanlılar gibi yüzü kızaran sporcularım vardır. Bir Boks antrenörü olarak böyle sporcular yetiştirdiğimden dolayı çok mutlu ve de gururluyum.

Nazım Dalkıran bunlardan biridir. Uzun yıllar boks sporunda adını başarılara yazdıran, Türkiye şampiyonu olup, 57 kg’da ülkemizi “Boks milli takımında” başarı ile temsil eden bu değerli sporcum, daha sonra uzun yıllardan beri Trabzon’da bu spora sessiz ama hedefli, kararlı ve başarılı bir şekilde hizmet vermektedir. Ailelerimizin çekinmeden, güvenle evlatlarını verdikleri bu değerli sporcumuz onları sadece boks sporunda değil, kendisinin sahip olduğu ve milletimize has bütün ahlaki değerlerde de yetiştirmekte, bundan dolayı ailelerimizin sonsuz güvenini haklı olarak kazanmanın gururunu yaşamaktadır. Bu sporcumu, ülkemize, Trabzon’umuza ve evlatlarımıza yaptığı üstün hizmetlerinden dolayı kutluyor, gözlerinden öpüyorum. Mustafa Şahin, yetiştirdiğimiz sembol isimlerden bir diğeridir. Esas branşı güreş olmakla birlikte, boks sporunda da değerli çalışmaları olan bu sporcum, engin gönüllü, naif, tam bir Trabzon delikanlısıdır. Birçoklarının aslında sahip olmadıkları başarıların sahipleriymiş gibi topluma reklam ederek haksızlığı sermaye zannetmeleri karşısında; Mustafa Şahin evladımız; reklamla değil, başarıları ile anılmayı önemsediğinden, Trabzon Spor camiası bile belki de kendisini hala yeterince yakından tanıyamamaktadır. Oysa Mustafa Şahin; “Myanmar Güreş Milli Takımına” antrenörlük yaparak bu takımı,” Asya Olimpiyatlarında şampiyon yapacak kadar başarılı bir sporcumuzdur.

Başta katar olmak üzere birçok farklı ülkelerden çalıştırıcılık teklifi alan Mustafa şahin; “Benden sonra kullarıma tavsiyemdir ki, annenize babanıza şükredin”(Lokman/14) ilahi fermanı gereği, gelen teklifleri elinin tersi ile geri göndererek, hasta olan babasının hizmetine kendini adayıp, Allah nezdinde mükâfatların en büyüğüne nail olmak için çalışan bir sporcumuzdur. Kendisi ile ne kadar gurur duysak azdır. Bu değerli Trabzon delikanlısının da gözlerinden öpüyorum. Suat Hekimoğlu kardeşimiz ise tam bir Trabzon sevdalısıdır. Spor ile yakından ilgilenen bu kardeşimiz daha üst seviyede sorumluluk almak için Boks Federasyonu Başkan olmak için adaylığını koyarak bu alandaki iddiasını spor camiası ile paylaşan bir insandır. “Veren el, alan elden üstündür” söylemini tam olarak hayata geçiren bu kardeşimizin ağabeyi Celil Hekimoğlu ile birlikte, “Hekimoğlu Şirketler Topluluğu” olarak Trabzon da sporun her branşına ekonomik katkıda bulunduğunu bilmeyen yoktur. “Hekimoğlu Futbol Takımı ve Hekimoğlu Boks kulübü” gibi onlarca gencimizin ekmek yediği ve başarıdan başarıya koştuğu spor organizasyonlarının yanında; fakir ve muhtaç onlarca öğrencimizi, köylümüzü, insanımızı ihya eden cömertlikte olan bu kardeşlerimize de bir Trabzonlu olarak sevgi ve şükranlarımı sunuyorum. Yüce Allah Birine bin versin diyorum. Burada isimlerini saymakla bitiremeyeceğim onlarca güzel insanın hayatına dokunan bir kişi olarak, Trabzon’umuzun bu değerlerine her zaman sahip çıkmasını isteyerek, çıkacağına da inanan bir insan olarak, bütün Trabzonlu kardeşlerimi en derin sevgi, saygı ve muhabbetlerimle kucaklıyorum. Son olarak diliyor ve söylüyorum ki, değerlerine sahip çık Trabzon...