İtiraf etmeliyiz ki; bu sefer kara hazırlıksız yakalanmadık. Çünkü günlerdir meteorolojik bilgiler ile karın ne zaman yağacağını ve dahi ne kadar yağacağını adeta ezberlemiştik. Buna rağmen; bize bir şey olmaz mantığı ile hareket ettiğimizi karın yağdığı ilk günde kapanan yolların durumundan anladık. Hatta öyle ki; kuş uçuşu bir karışlık mesafede olan Boztepe’den meydana inmek adeta çileye dönüştü. Araçlar ve insanlar yolda kaldı, yönlendirici polis ya da diğer ekipler ortada yok, vatandaş şaşkın. Bu kadarcık bir yağışla böyle panikleyen bir toplum yarın daha ağır sıkıntılar ile karşılaşınca ne yapacak doğrusu merak ediyorum.

Anlaşılan karla mücadelede esaslı bir programımız henüz yapılmamış ya da yapıldığı halde başarılı bir şekilde uygulanamadı. Sadece yolların kapanması değil, şehir genelinde bütün çöp toplama alanlarında aşırı çöp yığılmaları oldu. Sokak hayvanlarınca yiyecek aramak gayesiyle parçalanıp etrafa yayılan çöplerin görüntüleri de tabii ki şehrimize hiç yakışmadı. Sadece birkaç araçla, Uzun Sokak ve çevresinde yapılan çalışmalar hiçte yeterli görülmedi. Kar yağdığı zaman hangi ulaşım ağının öncelikli olarak kontrol edileceği, nerelere acil müdahale edileceği, hangi ekipmanların ve görevlilerin hazır bulunacağı programlanıp uygulanmalıdır. Ayrıca sokak hayvanlarının envanteri çıkarılıp olumsuz iklim şartlarında beslenme ve barınmaları ile ilgili de şehrimize yakışır bir planlamanın uygulanmasını bekleme hakkımızın da olduğunun bilinmesi bizleri mutlu edecektir.

İlçe belediyelerinin yetersiz araç-gereç imkânlarından dolayı mahalle yollarının da bu kar yağışından olumsuz etkilendiğini mahalle sakinlerimiz seslendirmektedirler. Elektrik trafolarının yer yer patlaması, yüksek gerilim hatlarından evlere giren kaçak akımların elektronik ev aletlerine büyük zararlar verdiği vatandaşlarımızca seslendirilmektedir. Kalkınmış ülkelerde böyle durumlarda insanlar çeşitli muhatap şikâyet kurumlarının önünde ellerinde dilekçeler ile aylarca bekletilmeden, bizzat evlerde yapılan tespitlerle vatandaşlarının zararları anında ödenmektedir. Hizmet sağlayıcı elektrik firmaları alacaklarını günü gününe ve kuruşuna kadar tahsil etmekte hiçbir zorluk çekmiyorlarsa, sebep oldukları zararları da “ipe un sermeden” anında karşılamalıdırlar. Medeni olmanın en önemli şartlarından biride budur. Hatta bu firmaların “kaçak-kayıp bedeli” olarak, dürüst vatandaştan aldıkları ve dünyanın hiçbir medeni ülkesinde benzerine rastlanılmayan uygulamadan da acilen vazgeçmeleri gerekmektedir. Yetkililerin insanın içini acıtan bu sorumsuz uygulama ile ilgili acilen bir kanuni düzenleme yaparak, kayıp kaçaklara kim sebep oluyorsa tahsilatın onlardan yapılması, devletin buna gücünün yettiğinin gösterilmesi, dürüst vatandaşların cezalandırma yerine gerekiyorsa ödüllendirilmesinin gerektiğine inanıyorum.

Tarımsal etkinlikler için tam zamanında yağan karın bolluk ve berekete katkı sağlaması dileği ile biz Türk’üz, bize bir şey olmaz mantığından vaz geçip, her türlü doğal afete karşı, planlı, donanımlı ve hazırlıklı olmalıyız.

Trabzon’un karla imtihanı bir takım eksikliklerimizin hala devam ettiğini ortaya koyması bakımından önemli olmuştur, gereği yetkililerin ilgi ve bilgisine sunulur.