Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Trabzon için demiryolunu elzem olarak gösterdiği andan bu yana şehrin en büyük beklentisidir trenin dumanını görme hevesi.

Gerçi o günden bugüne trenin dumanı da kalmadı ya neyse.

Gelelim konumuza...

Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz hafta Trabzon’daydı ve iktidar tarafından şehre onlarca kez müjdelenen demiryolu yeniden lütuf olarak sunuldu.

Akabinde de şehir, teşekkür üzerine teşekkür mesajı yayınladı.

Demiryolu vaadine yeni bir gelişmeymiş gibi teşekkür etmek yerine “neden yıllar önce söz verilmesine rağmen hayata geçmedi?” diye sorgulamak gerekirdi aslında.

Bakalım 2017’ye kadar stadyum vaadi ile oyalanan Trabzon; demiryolu ile de kaç yıl daha oyalanacak.

Ve demiryolu için kaç kez daha bu şehirde teşekkür mesajları yayınlanacak.

İLK SEÇİMDE GÖRECEĞİZ
Ülkenin büyük bölümü pandemi nedeniyle kepenk indirmişken kongrelerde yüzlerce kişiyi aynı kapalı salona toplamak hangi aklın ürünüdür diye düşünmüyor değil insan.

Öyle ya; bir yanda aynı masanın etrafında iki kişi oturup çay içmesin diye işletmeler kapatılıyor, diğer yanda kapalı bir ortamda yüzlerce kişi yan yana/arka arkaya oturabiliyor.

Bu duruma bugün belki yüksek sesle bir tepki gelmiyor ama bunun elbet yansıması olacaktır.

AK Parti Genel Merkezi’nin teşkilatı diri tutma çabası mı, yoksa darboğazdaki esnafın sessiz isyanı mı ağır basacak göreceğiz.

Bunun için ilk seçim gösterge olacaktır.

YAPMAYIN!
Esnafın dükkânı kapalı, belki de evine getireceği ekmeği yok.

Siz ise; düğünde, cenazede, kongrede, toplantıda teması kesmiyorsunuz.

Kul hakkıdır bu.

Yapmayın!

Sadece kendimizi değil, toplumu düşünelim.

Kimsenin de hakkını gasp etmeyelim.

ZİRVEDEKİ TRABZON
Vaka sayılarında zirveyi kimseye kaptırmadık.

Gönül isterdi ki bu listenin zirvesine tersten girelim ama olmadı.

Şehir olarak pandemide en riskli il durumundayız.

Ve bu anlayışla devam ettiğimiz takdirde şehir olarak en geç normalleşen yerleşke olacağız.

Virüs Çin’den girdi ama Trabzon’dan çıkmayacak gibi.

EN DOĞRU KARAR
Vakalar artınca gördük ki hafta sonu kısıtlamasında köy ve yaylalara gereksiz çıkışlar yasaklandı.

Şimdiye kadar olması gereken ama ne hikmetse olmayan bir uygulamaydı bu.

Kısıtlamada apartmanda oturan vatandaş dört duvar arasında kurala uyarken, köyde oturan ise kapı kapı dolaşıyordu. Zaten biraz da bu yüzden patladı vakalar.

Geç oldu ama bu karar iyi oldu.