Sivil havacılık sektöründe uçaklara ülkelerinin bayrak ve tescil işaretlerinin yanı sıra verilen isimlere “Ticari isim” denilmektedir.
Bu bir zorunluluk olmayıp, şirketlerin inisiyatifinde olan isteğe bağlı bir iştir.
Dünyaya baktığımızda birçok ülkede bu uygulama var. Örnek vermek gerekirse bu konuda Norveç Milli Havayolu şirketi Norwegian çok farklı bir uygulamayla bütün uçaklarına önemli şahsiyetlerin adlarını verip, fotoğraflarını da uçakların kuyruklarına koymuşlar. Bazı ülkeler de önemli bilim adamı, sanatçı, yazar, şair veya devlet adamlarının adlarını uçakların burnuna yazmışlar. Elbette bu güzel bir uygulama, fakat tartışmaya açık bir konu. Demek ki bu uygulama o ülkelerde bir polemik konusu olmuyor.
Bize gelince, bayrak taşıyıcı şirketimiz Türk Hava Yolları da kuruluşundan beri bütün uçaklarına birer isim vermektedir.
Öncelikle, bütün şehirlerin yanı sıra bazı ilçelerin, nehirlerin, dağların, coğrafi bölgelerin, Çatalhöyük, Truva, Hattuşaş, Sümela, Efes, Göbeklitepe gibi tarihi ve arkeolojik yerlerin adları da uçaklara verilmiş.
Hasankeyf, Göreme, Harran, Ihlara ve Ayder’i de unutmamışız. Zamana göre bazı uçaklara da Kahraman Kazan, Beştepe ve de Ayasofya adı da verilmiş.
Assos, Perge, Zeugma da olmalı bence.
(Bu arada hatırlatmak isterim ki. Alman TUI Havayolları turistik sefer yaptıkları ülke ve şehirlerin adını uçaklarına verme uygulamasına Antalya’yı da katacak.)
Aslında biz de uçaklara kültür, sanat bilim ve spor alanında dünyaca tanınan Mevlana, Yunus Emre, Nazım Hikmet, Yaşar Kemal, Naim Süleymanoğlu ve Aziz Sancar gibi değerlerimizin adlarını verebilirdik. Fakat, bu işin ucu nereye uzanır belli olmaz. Bu iş siyasete alet edilebileceği için doğru bir uygulamayla bugüne kadar THY’nin hiçbir uçağına hiçbir kişinin adı verilmedi.
Bunun yanı sıra çok özel durumlarda bir uçağa Kushimoto, (Japonya’da batan Ertuğrul Fırkateyni’ne yardım eli uzatan kasabanın) adı şükran ifadesi olarak verilmiş. Eren Bülbül’e atfen doğum yeri olan Maçka adı da bir uçakta yer aldı.
Aslında bütün THY uçaklarına dünyaya tanıtmak istediğimiz, turist çekebilecek yerlerin, bölgelerin, arkeolojik ve tarihi kazı alanlarının adlarını vererek ve hatta fotoğraflarını uçaklara giydirerek onları yurt dışında çok daha iyi tanıtabiliriz.

THY bu konuda Kültür Turizm Bakanlığı ile iş birliği yapabilir ve iyi bir sonuç alınır.
Dünyanın 128 ülkesinde 320’yı aşkım destinasyona 370 uçaklık dev bir filoyla uçan THY’nin uçakları dünyayı gezen reklam panoları, billboard’ları gibi çok önemli bir işe imza atabilir. Bu günkü haliyle bile uçaklara verilen bu isimler de çok önemli ve faydalı bir iş görmektedir.
Bu konuda böyle bir uygulamayı (Ne yazık ki kapanan) KKTC’nin Kıbrıs Türk Hava Yolları yapmış ve bütün uçaklarına Yurdum, Beşparmak, Lefke, Meserya, Yavru Vatan, Girne, Yeşilada, Karpaz, Mağusa, Güzelyurt, İskele, Geçitkale, Erenköy ve Lefkoşa gibi isimler vermişti.
Bizim özel sektör şirketlerinde genellikle daha çok şirket yönetici ve yakınlarının adları uçaklara verilirdi. Örneğin Onur Air’de geçmişte şirkette görev yapan ve her ikisi de aramızdan ayrılan emekli general Pınar Sevinç ve Kıbrıs Gazisi Hava Pilot Albay (Genel Müdür Yrdm.) Kaptan Pilot Bilal Başar’ın adlarını uçaklarda görebiliyorduk. Bu da güzel bir vefa göstergesi olan davranıştı.
Faaliyetteki Tailwind Airlines uçaklarına yine emek verenlere vefa göstermenin bir örneği olarak şirketin kurucusu ve ilk genel müdür olan M. Safi Ergin’in, Uçuş İşletme Başkanlığı yapan Kaptan Pilot M. (Muhsin) Akgün’ün, Kaptan Pilot Zeki Kılıç’ın, M. Demir Uz’un ve şimdiki Genel Müdür Mehmet Bostan’ın adını vermiş.
Uçaklara, şirketlere emek veren yönetici adlarının verilmesini anlayışla karşılıyor fakat bunun yerine bütün havayollarının uçaklarına ülkemizin tanıtılması gereken tarihi, doğal ve kültürel varlıklarının adı verilmelidir. Milli tanıtım seferberliği gibi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı yapacakları ortak bir çalışma bu düşünceyi hayata geçirebilirler. Bence iyi bir tanıtım olur.
İyi uçuşlar Türkiye’m.