Kimilerine göre uçmak,
Konforlu bir uçakta,
Hayallerinin rotasında olmak.

Ya da sınırsız servet dünyasının,
Merkezinde olmak.

Kimilerine göre uçmak,
Kapadokya doğasının,
Balonunda olmak.

Ya da doyumsuzluk bulutlarının,
Üzerinde olmak.

Benim içinse uçmak,
Bir derslikte,
Öğrencilerimin içinde olmak
Ya da eğitim dağarcığının,
Tarihinde olmak.

Ben 41 yıldır uçuyorum…

***

Bizimkisi 41 yıldır sönmeyen bir kara sevda. Ve ben bu sevdanın türküsünü hep gönülden söyledim.

Uçmayı seviyorum ve tabii ki uçurtmaları 

Derslikler dünyam, öğrenciler uçurtmalarım.

Uçurtmalarım benim, hayallerim ve kanatlarım…

Nefesim yettikçe dilim döndükçe kanatlanır uçarım

***

Ve şimdi daha güzel bir Türkiye umuduyla, bir kez daha uğurluyoruz gençlerimizi…

Nereye sorusunun cevabını siz biliyorsunuz, tabii ki üniversite sınavlarına.

Keşke hayata uçurabilseydik onları, hayata ve hayat vermeye.

Ama biliyorum ki, yirmili yaşlara merdiven dayamış bu gençlerin çoğu, bağımsız olmayı, internet erişimine sahibi olmak ve sosyal medya dünyasında sörf yapabiliyor olmakla eşdeğer görüyor.

Türkiye’yi ve dünyayı izlemek, dağdan-taştan, havadan-sudan haberdar olmak, tohumundan toprağına bir güzel gelecek hayali kurma özgürlüğü gençlere çok uzak. Zira Onlar, uzun zamandan beri “kuvözde sınav ninnisindeler.”

Ve bu sonucun en masum tarafı olan sizler.

Siz gençler, artık uçma zamanı geldi.

Siz, suçu sizde arayanlara tarihi bir ders vermelisiniz.

***

Nereye gidiyorsunuz ey gençler?

Bilin ki hayalini kurduğunuz üniversiteler, yeni şehirler, yeni bir çevre ve sağlıklı ilişkiler; yön bulmanıza, ayakta durmanıza ve asil bir karakter oluşturmanıza ciddi katkılar yapabilir. Yeter ki önyargılarınızı yıkın ve açık olun.

Yeter ki çalışmanın çok değerli bir ibadet olduğunu unutmayın. Ülkemizi ve insanımızı sevmekten asla vazgeçmeyin. Bilimden yana, doğrudan yana, ülkemizden yana ve insanlıktan yana uçun.

***

Şuraya bakar mısınız gençler; sistem sizleri birer yarış atı gibi görmemizi istedi, gıdanızı da o çerçevede oluşturdu. Biz de, dağarcığınızı sınav trafiğine ve sosyal medyanın insafına terk ettik. Ve şimdi uçurtmalarımızın sizler olduğunu anımsadık ey gençler.

***

Ey gurbet rüzgarı insaflı es lütfen, yönlendirici ve dayatmacı olma, bırak bu gençler birey olsun, adam olsun, bilim insanı olsun. Onları bir yerlere yaslamaya gayret etme.

***

Onları, uçmayı başarabilecekleri alanlarda özgür bırakalım artık. Bırakalım ki aydınlık geleceğimizin kahramanları olsunlar.