Vedud, sevgi kökünden gelen kelime, sevginin en temiz olanı demek. 

Allah’ın 99 güzel isminden biri.

Çok istenilen, çok arzu edilen anlamlarına gelir.

Vedud ile temenni etmek arasında anlam bağı var demiş alimler.

Vedud, Allah’ı dilemek, Onun sevgisini aşkını istemek anlamındadır.

Ya Vedud derken, ey istenilen arzu edilen talep edilen demek isteriz.

Allah Teala kullarını çok sever. Onlarla dost olmak ister. 

Bu sebeple diğer bir adı Enis’dir.

‘İnsanları, kendisine yakın olsun diye yaratmıştır. Kullarıma söyle onlara şah damarından daha yakınım’ der ayette.

Allah Teala yeri ve göğü yaratınca ‘isteyerek ya da istemeden gelin’ der. 

Onlar isteyerek geldik, derler.

Allah Teala isteyerek geleni sever. 

İnsanların da zorla değil isteyerek kendisine gelmesini arzular. 

Namaza gönlünden gelerek, orucu canı gönülden tutarak, zekatı yüreğinden koparıp vererek, hacca aşkla koşarak geleni, sever.

Sevilmek ister yaradan, arzu edilmek ister, yakınlık ister, İbrahim peygambere yakın olduğu için Halil dostum demiştir.

Peygamberimizi çok sevdiği için Habib demiştir. Hz. Musa ile yaklaşmak için konuşmuştur.

Ey Vedud biz de arzularız seni. 

Namaz bize zahmet değil, seninle buluşmaktır.

Hac bize uzak değil sana koşmaktır. Kurban fakire vererek sana yaklaşmaktır.

Allah zorla ibadeti istemez. Yürekten yanarak anın beni, der.

Benim yiğit kullarım, gece kimse görmeden ciğeri yanarak bana yakarandır, der. Aşkınla yak bizi.

Dinde zorlama yoktur. Zorla yapılan ya da yaptırılan hiçbir amel kabul olunmaz.

Gönlünle, sevginle, aşkınla, git Rabbine.

O arzu edilmeye çok layıktır. 

Sevilmeye en layık bizim rabbimizdir. 

İbadet edilmeye can atılandır O.

Gönül Calab’ın tahtı, Calab gönüle baktı.

İki cihanı berbattı, kim gönül yıktı ise.

Yunus da bu aşkta gönlün kıymetini vurgular.

Çünkü Allah’ı anlamak, ona yaklaşmak ancak gönülle mümkün.

Bu nedenle gönüller asla kırılmamalı.