Dün akşam Akyazı’da sezonun şuana kadarki en önemli maçı oynandı. Karşılaşma temposu yüksek sevide başladı.

Trabzonspor’un kaderimi nedir kalesinde erken gol gördü ve bordo-mavili takım motivasyon kaybına uğradı. İlerleyen dakikalarda pas yüzdesini elinde bulunduran Fenerbahçe olsa da dengeyi sağlayan Trabzonspor, belki de en ideal kadrosu ile sahanın her yerinde görünen takım oldu. İlk dakikada kaçırdığı yüzde yüzlük gol pozisyonunu gole çevirememenin ıstırabını yaşarken dakika 22.dakikada Fenerbahçe sahada on kişi kaldı ve Bekasetas firikten attığı golle skoru dengeledi.

Beraberlik golü sonrası ve rakibin 10 kişi kalmasıyla Trabzonspor oyuna ağırlığını koydu. Fakat beşli savunmaya geçen Fenerbahçe Trabzonspor’un hücum hattını zorladı. Kaçırdıkça kaçırıyoruz derken ilk yarı 1-1 bitti. İkinci yarı defansından çıkmayan ve 1 puana razı olan ve gol ümidini kontra ataklara bağlayan bir Fenerbahçe sahada vardı. Abdullah hoca oyuncu tercihlerini biraz geç yapmasına rağmen oyuna giren futbolcular maçı çözdü. Cornelius ile son dakikalarda kazanılan penaltı ve Bakasetas’ın penaltıyı gole çevirmesi Fenerbahçe’nin direncini kırdı.

Yusuf’un son dakikalardaki golü ise maçın sonucunu belirledi. Başta da dediğim gibi, bu maç sezonun şuana kadarki en önemli maçıydı. Trabzonspor şampiyonluk yolunda bu maçları kazanmalıydı ve kazandı. Tebrik ediyorum. Bu galibiyet Trabzon’a ve Trabzonspor’a hayırlı olsun. Bu arada söylemeden geçmeyeceğim bir konuda hakemler… Öyle böyle Sayın Ali Palabıyık, Sayın Cüneyt Çakır, Sayın Mete Kalkavan ve de eskiler… Bırakın düdüklerinizi genç hakemlere saygı duyun. MHK kendinizi yenileme şansını Trabzonspor önünüze koydu. Siz de gerekeni yapın. Son olarak dün akşam Akyazı’da Kanarya’nın kanatlarını kırmadık, onu kalbimizin üzerine alarak sevgi ile gözlerinden öptük. Kafesinden çıkarıp özgürlüğüne uçurduk. Taraftarlarımız da harikaydı. Onlarsız hiç bir zaman olmadı. Muhteşem destekleri, inkar edilemez katkıları ziyadesiyle önemlidir. Ellerinden geleni yaptılar.