Trabzonspor için Karagümrük maçı kritik bir önem arz ediyordu.
6 haftadır kazanan Bordo-Mavililer, İstanbul’da galibiyet serisine bir yenisini daha eklemek istiyordu.
İlk dakikalardan itibaren oyunu rakip alana yıkmayı başaran Bordo-Mavililer Djaniny’nin golüyle skoru üstünlüğünü yakalasa da maçta kontrolü yine elinde tutmayı başardı.
Orta alanda Hamsik’in şekli, savunmada Edgar ve Hugo’nun kusursuz oyunu Trabzonspor için artı bir değerdi.
Her ne kadar Cornelius ileri uçta bir şey ortaya koymak istese de gerek Trondsen’in, gerekse Dorukhan’ın defansif anlamdaki oyun tutumu Danimarkalı oyuncuyu forvet hattında etkisizleştirdi.
Ama, Dorukhan’a burada bir parantez açmak gerekiyor.
Bana göre bu akşam ki maçın en iyisi olarak göze çarptı.
Yani bu gidişle Peres’e de formayı teslim edecek gibi gözükmüyor.
Çünkü her maç üstüne koyduğu oyunla farkını da gösteriyor.
Taraftarın gözünün de o bölgede olmasını sağlıyor.
Tabii ki bunun yanında Siopis’in de hakkını teslim etmek gerekiyor.
Ben bugüne kadar birinci dakikadan son düdüğe kadar aynı tempoda bitmek bilmeyen enerjisiyle sahanın her bölgesinde olan bir futbolcu görmemiştim. Yunanlı oyuncuyu özellikle son bir kaç maçtır takımın gizli kahramanı olarak lanse etsek abartmış olmayız.
Maç öncesi yazımda belirtmiş olduğum bir nokta vardı.
Abdülkadir ve Nwakaeme Karagümrük’ün fişini çekecek diye.
Ve iki oyuncu da gerekeni yaptı.
Olimpiyat Stadı’nda da Avcı ve öğrencileri en yakın rakiplerine 10 puan fark atarak şampiyonluk ateşini yaktı.