Ordularımız 9 Eylül 1922 sabahı İzmir’imizi ve yine 9 Eylül 1922 akşamı Bursa’mızı zafer kazanmış olarak kurtardılar.
Akdeniz, askerlerimizin zafer nağmeleri ile dalgalanıyor.
Asya İmparatorluğu’na yeltenen saygısız bir düşmanın savaş alanlarına gelmek cesaretinde bulunan ordu kumandanlarıyla komuta kurulları, günlerden beri Türkiye Büyük Millet Meclisi hükümetinin savaş esiri bulunuyorlar.
Düşmanın başkumandan atadığı General Trikopis birçok gece ve gündüz ümitsizce çarpışmaları ve her kurtulma yolunu denedikten sonra, sonunda emrindeki generaller ve kurmayları ve kumanda ettiği ordunun kalıntılarıyla teslim oldu.
Eğer Yunan Kralı da bugün esirler arasında bulunmuyorsa, bu taç giyenlerin izlediği yollar gerçekte yalnız milletlerinin iyi günlerine katılmak olduğundan, savaş alanlarının acılı günlerinde onların, saraylarından başka bir şey düşünmemek huylarındandır.
Batı fabrikalarının çelik zırhları ile katlanan muazzam Yunan orduları, artık Anadolu dağlarında subayları tarafından bırakılmış acınacak durumdaki sürüler, işledikleri cinayetlerden korkarak kudurmuş kitleler ve ağaç diplerinde kalmış bitkin yaralılardan başka kalmadı.
Düşman ordularının savaş malzemeleri yaklaşık üçte ikisi olarak topraklarımızdadır. Düşmanın esirlerden başka insan kaybının yüz binden ne kadar fazla olduğunu belirlemek zordur.
Fakat resmi yetkiyle milletimize müjdelerim ki bizim insan kaybımızın dörtte üçü hafif yaralı olmak üzere 10.000 kişiye ulaşmaktadır.
Büyük Türk milleti ordularımızın yetenek ve gücü düşmanlarımıza korku dostlarımıza güven verecek bir yetkinlikle gerçekleşti.
Millet orduları 14 gün içinde büyük bir düşman ordusunu yok etti. 400 kilometrelik aralıksız bir takip yaptılar.
Anadolu'daki bütün işgal edilmiş topraklarımızı geri aldılar.
Büyük zafer özellikle senin eserindir.
Çünkü İzmir’imizi politik açgözlülük sonucunda adeta sevinerek düşmana bırakan kurullarla, milletin hiçbir ilişkisi yoktu.
Bursa’mızı kuvvet kullanarak ele geçiren Yunan güçleri ise ancak imparatorluğun askeri teşkilatıyla arzu ve hareket birliği ederek başarılı olmuşlardı.
Vatanın kurtuluşu milletin oy ve yönetimi kendi geleceği üzerinde sınırsız ve şartsız hakim olduğu zaman başlamış ve ancak milletin vicdanından doğan ordularla olumlu ve kesin sonuçlara ulaşmıştır.

Büyük ve soylu Türk milleti; Anadolu'nun kurtuluş zaferini kutlarken, sana İzmir'den Bursa'dan Akdeniz ufuklarından ordularının selamını da sunuyorum.
13.09.1922
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Başkumandan
Mustafa Kemal Atatürk.