Bu formülde “H” hidrojen elementini, “S” kükürdü, “O” ise oksijen elementini sembolize etmektedir. Yani sülfürik asit 2 adet hidrojen atomu ile 1 adet kükürt atomu ve 4 tane oksijen atomunun bir araya gelmesinden oluşmaktadır.

80 kuşağı bu formülü hatırladınız hemen değil mi?

Hatta öğretmenlerimiz yazılılarda bu formülü unutmayalım diye tahtaya “Hasan 2 salak Osman 4”  yazdığı gözünüzde canlandı hemen!

Sülfürik asidin içi Türkiye gibidir.

O halktan, bu halktan, şu halktan oluşan bir millettir yani!

Kurucu meclis 1924 Anayasası ile Türk Milleti’nin tahtasına unutmasın diye “Türkiye ahalisine, din ve ırk farkı gözetilmeksizin vatandaşlık itibarıyla Türk denilir” yazmıştır. Sülfürik asit suda her türlü çözülürken, Türk milletinin içine dil, din, ırk ayrılığı sokulursa çözülecektir.

*

Fransız ihtilali sonrası ortaya çıkan liberalizm, nasyonalizm ve sosyalizm sistemlerini okuyabilmek devletlerin başarısını ortaya koydu. Nasyonalizmin yanına liberalizm ekleyen bir yoldan, sosyalizmi ekleyen başka bir yoldan ilerledi. Tam bu noktada nasyonalizm, liberalizm, sosyalizm karışımı ile ortaya çıkan faşizmi engelleyebilen devletlerde eğitim ve öğretimin gücü ortaya çıktı. Bu gücün meyvesi ise muhasır medeniyetti.

Türkiye Cumhuriyeti’nin banisi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için, muvaffakiyet için en hakiki mürşit ilimdir, fendir. İlim ve fennin haricinde mürşit aramak gaflettir, cehalettir, dalalettir.” cümlesi ve buna benzer cümleleri, onun ne yapmak istediği ile ilgili net bir kanıttır. Atatürk, Fransız ihtilali sonrası ortaya çıkan sistemlere çok uzak olmayan ama onlardan da olmayan Devletçilik doktrini geliştirmiş, temeline de eğitimi koymuştu. Bu sistem işliyordu ki 1938 Kasım ayı geldi.

1938, 1945, 1960, 1980 tarihleri genç Türkiye Cumhuriyet’inin dönüm tarihleridir. Her dönüşümün sonrasında Devletçiliğin temeline koyulan eğitim politikaları değişiklik göstermiştir. Deyim yerindeyse “Hasan 2 salak Osman 4” formülünün dibine su dökülmeye çalışılmıştır. Siyasi partiler bileşenleri tanımlamak yerine, bileşenleri ayırarak muhasır medeniyeti hedef aldılar ve bütünlüğü koparmaya çalıştılar. Siyasal İslam formülü sadece “ 2salak Osman 4” olarak öğretmeye çalışırken, siyasal Atatürkçülük “H2salakOsman4”, siyasal milliyetçilik “Osman2salak4” olarak öğretmeye çalıştı. Elementler tablosunu öğretip seviye atlatmak yerine, elementleri değiştirmeye çalıştılar.

Jeopolitik önemi dünyaca kabul edilen ve dünya için çok önemli olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti kuruluş ayarlarına gelmediği sürece, eğitimin temel taşları yerine oturmayacaktır. Eğitmediğiniz, öğretmediğiniz insanlar topluluğu medeniyetin ve refahın çok uzağında olmaya devam edecektir.