Adalet Bakanı Abdülhamit Gül diyor ki: "Hukuk fakültesine gittiğinde o okulda bir tane profesör, 8 tane yeni akademi dünyasına katılmış meslektaşımızın olduğu bir yerde hukuk fakültesi tabelasının asılması, o tabelanın altından geçmek gerçekten bizim için üzücüdür. Hukuk fakültesi tercih ederken lütfen kadrosuna bakın, dersinize giren kişilerin hukukçu mu değil mi, kaç tane profesör, doçent var, buna bakarak tercih edin."

Biz de Sayın Bakan’a diyoruz ki: O hukuk fakültelerini oluşturan kimdir? Hangi ülkedir, hangi kurumdur? Siz hangi ülkenin bakanısınız? Sizin için bile altından geçmek üzücüyse orayı tercih etmek zorunda kalan öğrenciler için durum nedir? Ölçümüz profesör sayısı ise profesörün olmadığı fakülteler neden vardır? Neden eğitim vermektedir? Soruyoruz ama burası Türkiye, bu gerçeği de göz ardı etmiyoruz elbette! Saygılarımla...

BU DA BİZDEN
Yaptığı haberlerin yanı sıra seçkin yazarlarıyla da öne çıkan Sonnokta gazetesi, farklı ve yeni bir köşe yazısı anlayışını okurlarına sunuyor. İstanbul’da yaşayan ve Trabzon’u hem özlemle hem farklı bir bakış açısıyla kaleme alan Yüksek Mimar Ayşe İmamoğlu Azaklı “Trabzon’a Mektuplar” isimli köşesiyle mektuplarını yazıyor. KTÜ Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Dil Bilimci Prof. Dr. Mevhibe Coşar ise bu mektuplara Trabzon’da doğan, büyüyen ve yaşayan bir kalemle “Trabzon’dan Mektuplar” isimli köşesiyle cevaplar veriyor. Her cuma Sonnokta’da...

SEN DE TARİHÇİYSEN!
Bir tarihçi (!) Trabzon’a gelmiş. Millî Mücadele’nin kahramanı Kâzım Karabekir Paşa’yı yerden yere vurmuş! Neymiş Abdülhamit’e karşıymış!

Bu tarihçi sıfatlı şahıs, daha tarihin “olayları zamanına göre değerlendirmek” ilkesinden bile bîhaber! Yahu Abdülhamit zamanında Abdülhamit’in karşısında olmayan bir aydından, askerden, fikir adamından bana bahsetsene!

Körü körüne Abdülhamit putperestliği yapmak için Millî Mücadele’nin en büyük kahramanlarından merhum Kâzım Paşa’ya, Millî Mücadele’nin kalelerinden Trabzon’da sallayıp gidiyor! “Sen de tarihçiysen vay hâlimize” dedirten cinsten.

Bu duruma Trabzon adına utanacak Trabzonlu eli vicdanında insanlarımızın olduğunu da biliyorum. Onlara çağrım şudur: Siz utanmayın, bırakın bu işin müsebbipleri utansın!