Kadın bu coğrafyalarda hiç bir zaman bir birey değildi. Anneydi, eşti, evlattı. Hapiste yatan bir kadın, sokakta yürürken kendini bilmez tarafından hunharca katledilen bir gençti. Hastanede görevi başında saldırıya uğrayan bir doktor, doğuda evladını yitirmiş nöbet tutan bir nineydi. Bilmezlerin ayrımcılığına maruz kalan Kürt’tü, Saza’ydı, Rum’du, Süryani’ydi, Alevi’ydi, Çerkez’di, Laz’dı ama her şeyden öte o bir kadındı. Sadece 8 Marta değil dünde, yarında, bir sonraki günlerde de hak etiğimiz değeri toplumda görebileceğimiz güzel günlere inancımız tamdır. Tüm kadınlar aynı şeye maruz kalmakta. Her ne olursa olsun kadına şiddet, taciz ve bu tür hiçbir eylem yapılamaz. Hangi dinden olursa olsun hiç bir insanın buna hakkı yoktur. Güzel bir toplum yetiştirmek için kadın hiç bir şekilde sözlü ve fiziksel şiddete maruz bırakılmamalı. Bu konuda topluma ve yasalara büyük sorumluluk düşmektedir. Sevgiyle ve saygıyla konuşarak her şey düzelebilir. Yeter ki hakkaniyetli olalım. Güzel yarınlar. Saygı ve sevgiyle...