Ortadoğu'da dış güçler paylaşım, çıkar hesapları peşinde koşuyor. Bir günün hesabı ertesi güne uymuyor. Bugün söylenen yarın inkar ediliyor.

Müttefik/dost bilinenler bakıyorsun düşman safında yer alıyor.

Tüm bu ayarsız/samimi olmayan tutumlar; ABD'nin uygulamaya koyduğu ve ısrar ettiği Büyük Ortadoğu Projesinin (BOP) bir uygulaması olarak yıllardır sürüp gidiyor.

NATO ittifakında ABD ile aynı savunma şemsiyesi altına 1950'li yıllarda bir bedel ödeyerek girmişiz. G.Kore'ye asker göndermiş, "demokrasi" savunucusu olmuşuz.

"Soğuk Savaş" döneminde "Demir Perde"ye karşı Batı dünyasının bekçiliğini yapmışız.

Kısacası, Batı dünyasının "ileri karakolu" olarak hep tetikte durmuş, bedel ödemişiz.

Şimdi bunu boşuna mı yaptık diye sorası geliyor insanın?

Demek ki, Batı dünyası sırf kendi çıkarları uğruna Türkiye'ye "yalancı dostluk" gösterileri yapmış o yıllarda...

Yalanmış,  gerçek sandığımız söylemleri...

Ama, bizde de kabahat yok değil hani...

Kıbrıs çıkarması sonrasında ABD'nin Türkiye'ye karşı uyguladığı ambargoyu anımsayınız lütfen...

Ambargonun anlamını; "Bana sormadan bunu yapamazsın!.."a dayanmadırmadı mı ABD?

Türk çiftçisinin önemli gelir kaynağı afyon için "Afyon ekemezsin!.." diyen de ABD'nin o zamanki yönetimiydi.

Şimdikiler de kalktı, terör örgütü PKK'nın Suriye'deki kolu PYD ile işbirliği yapıyor.

Türkiye, bu tutumun dostluğa yakışmadığını lisan-ı münasip şekilde anlatıyor,  ama dost bildiğimiz ABD yönetimi umursamıyor bile...

PYD'ye lojistik destek veriyor. Son sistem askeri malzeme yardımı yapıyor.

Elbette ileriye yönelik bir bildiği var.

Biz bildiğimizi söyleyelim: ABD, Irak petrollerini Türkiye güney sınırından oluşturacağı bir koridorla Akdeniz'e; daha yakınına taşımak istiyor.

Bunun  taşeronluğunu da 1960'larda Mustafa Barzani'nin Irak'ta temelini attığı  "Kürt ayrılıkçı hareketi"yle gerçekleştirmek istiyor.

Irak petrolleri bu yoldan Akdeniz'e ulaştığı an; BOP'un önemli bir amacı gerçekleşecek ve Türkiye'ye karşı oynanan oyunun bir başka safhasına geçilecek...

Ancak, ortada bir de Rusya'nın çıkarları söz konusu olunca işler düğümleniyor.   Rusya'nın ABD ile nasıl ve ne gibi bir zeminde anlaşabileceği bu noktada çok önem taşıyor Türkiye için...

İki süper güç;  BOP gereği olarak Ortadoğu coğrafyası konusunda Türkiye'nin bütünlüğüne halel gelebilecek bir anlaşma yapmaya kalktıklarında millet olarak 1919'un kararlılığını ve azmini şimdiden yaşamak/sergilemek günlerini yaşıyoruz.

Bunu Türk milleti olarak da çok iyi biliyoruz.

Geleceğin aydınlığı için göstereceğimiz sağduyulu kararlılık; yöneten-yönetilen herkes için bir yurtseverlik borcu oldu omuzlarımıza...

Bunu bilip, bunu düşünüp, bunu milletçe tartışıp, bu pis emperyalist, sömürü tuzağı BOP sarmalından sağlıklı çıkış yolunu bulmak durumundayız.