Trabzon, Büyükşehir olsun istiyorsak beş vakit namaz gibi farz olan bir projenin ivedilikle muşahhas hale getirilmesi gerekiyor.

Bu proje de Güney Çevre Yolu’dur.

İstanbul’da, Çanakkale’de yapılan veya yapılmakta olan köprüler kadar önemli bir yoldur bu çevre yolu.

Sahile doğru namaz kılarken eğilmiş bir mümin gibidir Trabzon.

Siluetini gözlediğimiz Trabzon’un önünden değil de arkasından geçmek gerekiyor. Zira namaza durmuş insanın önünden geçmek eftal değildir.

Kırk yıldır konuşulan lakin bir türlü hayata geçirilemeyen Trabzon Çevre Yolu projesi için 2015’te Koray Aydın Bey’le gazetemizde muhabbet ederken bu konuyu konuşmuştuk. Aydın, “Ben bakan olduğum dönemde Güney Çevre Yolu’nun projesini hazırlattım, tam cari hale getirecekken hükümet düştü” demişti.

Demek ki kâğıt üzerinde bir hazırlık devletin arşivlerinde var. Şimdi tozlanmış bu projeyi raflardan indirip daha fazla geciktirmeden aynen uygulamak gerekiyor.

Beşikdüzü’nün Giresun tarafından girilip ta Of’tan Rize Çevre Yolu’na bağlanması adına gereken adımların atılması için başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere yetkili her kişinin inisiyatif alması elzemiyet arz ediyor.

Hani Yeşil Yol denen projeyle de ilintili hale getirilirse gerçekleştirilme olasılığı daha da muhkemleşir.

Hem yaylalara ulaşım kolaylaşır hem de sahilin yükü omuzlarından alınıp arka taraflarla paylaştırılmış olur.

Ağır vasıtaların Güney Çevre yolundan geçmesiyle transit geçişlerde kolaylık sağlanır. Hatta çevre yolunu Rize’nin Artvin tarafında devam ettirmek yeni fırsatlar sağlar. Rize’den yine arka bantlar kullanılarak yolu Hopa-Borçka tüneline bağlayıp Borçka’dan da Muratlı bağlantısı ile içeriden Batum’a yönlendirmek imkânı elde edilmiş olur. Bu aynı zamanda Sarp Sınır Kapısı’nı büyük araçlardan kurtarır ve rahatlatır.

“Maliyeti ne olur?” sorusu gündeme geldiğinde, “Bir Çanakkale köprüsünün biraz üstü” şeklinde yanıt vermek afaki olmaz sanırım.

Hele Güney Çevre Yolu ile Erzincan-Trabzon Demiryolu aynı anda vücut bulursa bu bölgeye elli yıl daha çivi çakılmasa bile bölge kendi çivisini çakar duruma gelir.

Bütün bu yazdıklarımı Akçaabat Söğütlü Camii’nde otururken yanıma gelen Söğütlü Muhtarı Kemal Aydın Bey ile çok çalışkan bir şahsiyet olan Ali İhsan Aydın da aynen tasdik ettiler. Hatta bunun hayati öneme haiz olduğunu da kendi yorumlarıyla dillendirdiler.

Birileri bizi duyar da bölgemiz için olmazsa olmaz bu projeyi hayata geçirir mi bilmem. Bizden yazması...