Osmanlı Devleti; 30 Ekim 1918’de, işgale zemin hazırlayan sözde ateşkes anlaşmasını imzaladı. Mondros Ateşkes anlaşmanın ölümcül maddelerinden biri olan 7. madde; İtilaf Devletleri güvenliklerini tehlikede gördükleri yerleri işgal edebilirler diye özetlenebilecek bir içeriğe sahipti.
Anlaşmadan sadece üç gün sonra Musul işgal edildi.
Ve İstanbul; 13 Kasım 1918’de sömürgeciler tarafından işgal edildi.
Payitaht İngiliz kuvvetlerinin gözetimindeyken; Yunanlılar Megalo İdea sevdasıyla Ege Bölgesi’nin işgaline soyundu. Diğer taraftan; İngiliz, Fransız ve İtalyanlar da ülkemizin dört bir tarafını işgalle meşguldüler.
Millet yorgun, yılgın, kırgın ve umutsuz.
Ama biri vardı, Bandırma Vapuruyla Anadolu’ya umut taşıyan biri.
Mareşal Fevzi Çakmak Paşa:
“Mondros Mütarekesinden sonra bir uçaktan Anadolu’ya bakılsaydı yer yer yanan ateşler görülürdü. Bunlar ışıldayan çoban ateşleriydi. Bu ateşleri birleştirecek bir alev lazımdı. İşte onu Mustafa Kemal’in meşalesi temin etti”
Nitekim Gazi Mustafa Kemal Paşa da Çoban Ateşlerinin önemine dair şu değerlendirmeyi yapıyordu: “Arkadaşlar, Toros Dağlarına bakınız. Eğer orada bir tek Yörük Çadırı görürseniz ve o çadırda çoban ateşinin dumanı tütüyorsa, şunu iyi biliniz ki, bu dünyada hiçbir güç ve kuvvet asla bizi yenemez”
***
Çoban Ateşi, Türk Kurtuluş Savaşının başlangıç sürecini tanımlayan tarihi bir ifade.
Bu simge tanımla, Türk Milletinin bağımsızlık aşkına da vurgu yapıyor şüphesiz. Dolayısıyla “Çoban Ateşi” adıyla yakın tarihimizi irdeleyen çok sayıda yayın da yapıldı.
Çoban Ateşi adıyla yayımlanan kitapların sonuncusu, Eğitimci Yazar Hasan Suiçmez’e ait.
***
Trabzon eğitim dünyasının unutulmaz isimlerinden olan dostum Hasan Suiçmez’in denemeleri uzunca bir zamandan beri Trabzon Karadeniz’de Sonnokta Gazetesi’nde yayımlanıyor.
Böylece Hasan Suiçmez; eğitim ve siyaset dünyasından sonra, yazın dünyasında da etkili bir alan açmış oluyordu.
Hasan Suiçmez’in Çoban ateşi; sadece okunası bir eser olmamış. Okunup üzerinde düşünülmesi, irdelenmesi ve sorgulanması gereken dopdolu bir eser olmuş, dostumu kutluyorum.
Bu yaklaşımla kitabı ilgiyle okudum. Yazar Hasan Suiçmez; tarihten siyasete, eğitimden spora, kültürden sanata çok önemli konuları başarılı bir tarzla kaleme almış.
Yazar, başta Kurtuluş Savaşı olmak üzere, yakın tarihimizden bazı önemli konuları ele almış olduğu için, kitabına “Çoban Ateşi” adını vermiş. Okudukça adlandırmanın ne kadar da isabetli olduğunu göreceksiniz.
Okudukça; bu ülkede çoban ateşlerinin hiç sönmeyeceğine, söndürülemeyeceğine dair inancınız güçlenecek.
Okudukça; okuyup bir kenara konulacak bir eser olmadığını, aksine bir başvuru eseri olduğunu fark edeceksiniz.
Okudukça seveceksiniz.
Okudukça dağarcığınızın güçlendiğini göreceksiniz.
Yazar Hasan Suiçmez’in, Türk Yazın dünyasına değerli katkılar sunmaya devam edeceğini umut ediyorum.
***
Çoban Ateşi, okurlarını imza gününe davet ediyor.
Kitapseverler; 23 Eylül Cumartesi gün, saat 13.00/18.00 arsında Trabzon Sanatevinde buluşalım.