Siyaseti olgunlaştıracak, onu erdem ortamına çekecek kişiler bu oyuna(!) soyunan siyasetçilerdir öncelikle...

Bu yapılıyor mu?

Hayır!..

Bugün bu konuyu yazacağım.

Yeni bir seçime gidiyoruz. Siyasal partiler;  eş-dost, yaren, torun, dayı, amca ayırıp-kayırmaları sonucu milletvekili aday listelerini açıkladılar.

Seçmen; yeter ki boyuna, posuna, kilosuna baksın seçsin!..

Sanki manavın bostan bahçesinden getirip sergilediği karpuzu/kavunu seçmek gibi...

Beğen, beğen oy ver.

Bunun neresinde demokrasi var?

Seçmen yurttaş her seçimde demokratik bir seçim yasası uygulansın beklerken, konu saptırılıyor, ağız kavgası, karalamalar, sataşmalar sonrasında seçim yapılıyor.

Yurttaş iradesinin gerçekleşmesi havada kalıyor.

Seçmen yurttaşın aday listelerine hiç bir görüşü yansımadan seçim yapılıyor.

Hani demokrasi; yurttaşın iradesi ve katılımı idi?

Bu seçimde de yurttaş yedek kulübesine alındı.

Parti yöneticileri düzenledikleri milletvekili listeleriyle seçmene ofsayttan gol atmayı yine becerdi.

Edindiğimiz genel kanıya göre seçmen bu durumdan şikayetçi/yakınıyor. Ama sesini çıkarmıyor. Var bir bildiği...

Ama uygulama haklı mı?

Elbette ki seçmen haklı ve seçim gününü bekliyor.

Bir önceki seçim sonrasında; seçim bölgesini unutan milletvekillerinin bölgelerine ne kazanım getirdiklerini bilmeden tepeden atamalarla liste oluşturulursa elbette seçmen de buna karşı tavır koyar.

Bizce koymalıdır da...

24 Haziran seçiminin demokrasi tarihimizdeki önemini bilen-bilmeyen seçmen; parlamenter sisteme oylarıyla ya yeni şekil verecekler, ya da eskisi gibi devamını isteyecekler.

Demokrasinin millet iradesiyle gerçekleşeceği bir seçime giderken milletvekili listelerinin merkezi iradece, yurttaşın görüşünden uzak düzenlenmesiyle daha işin başında faullü bir durum yaratılmıyor mu?

Ya da yurttaş önünde ofsayda düşme değil mi bu durum.

Bu da bizim kafamızın icat ettiği yeni bir demokrasicilik oyunu...

İnşallah hayırlı olur!..