Erken gelen gol maçın gollü biteceğinin habercisiydi.

Keza Ersun Yanal son 3 haftada farklı sistem deneyerek gelecek sezon neler yapabiliriz mantığını güttüğüne eminim.

Gelecek sezon telafisi mümkün olmayacak vaatlerin vücut bulması gerektiğinin yılıdır. Çünkü futbolda yaşanan yükseliş! diğer branşlarda ki başarısızlığı örtmüş durumda.. Bunun farkında olan Yanal, vaat edilene 4-2-3-1’le ulaşamayacağını ve oyuna sonradan girebilecek 1 oyuncuyla sistemi tamamen değişmeyi hedefliyor.

Bu doğrultuda eldeki oyuncuların yeterli mi yoksa yetersiz mi olduğunu anlamaya çalışıyor.

Keza yetersiz olduğunu Aytaç’ın oyunun da gördük. İnşallah kendisi de görmüştür..

Anladık ki Trabzonspor halen daha kırılgan bir yapıda..

Yanal farklı oyun metotlarını denediğine göre bu sezon gelinin noktayı başarılı görerek gelecek seneyi düşünmeye başlamış..

Yanal’ın oyun sistemi ve geçmiş yıllarda ki oyun mantalitesini akıllara getirdiğimizde oyuncu değişimindeki ısrarını anlayabiliriz.

Tek oyun sisteminden ziyade 14 kemik oyuncuyla kurulu bir maçta keskin 3 sistemi sahaya sürmenin yeri ve zamanı olmadığını vurgulamakta yarar var

Yakalanan bu havada gelen taraftarları Akyazı’dan küstürmemek gerek..

Bu olayı sezon sonunu bırakıp bu tarz varyasyonları o zamana saklamalıdır.

***

Yine 6 Mayıs yine üzüntü..

Sevemedim 6 Mayıs’ı..

O yıl..

Bir şehrin matem günü..

5 Mayıs’ta imza yetkililerinin iş başında olmasından dolayı 6 Mayıs’ta ölü bulunanlar..

6 Mayıs’ta ağlayanlar..

5 Mayıs’ta bayılanlar..

6’sında ayıldığında dün olanların gerçek olduğunu duyduklarında yeniden bayılanlar..

Bir sonraki gün yeniden ayılanların bitmiş halleri..

Dile kolay 21 yıl..

Deneme tahtası bir Trabzonspor..

Ancak dile kolay yıllarca bekledik..

Bir yıl daha bekle be Mehmet Dalman..

Bekle be abi..

Sen denizi göremedin ama biz denizlere açılacağız..

En azından umutlarımızı kaybetmedik.

Yine 6 Mayıs..

Yine üzüntü..

Ama gür bir sesle “Yaşasın Trabzonspor” diyeceğimiz güzel günler de olacaktır..

Olmalıdır.