Ancak, “Evde kal” demek yetmiyor!

Hepimizin malumu olduğu gibi korana (Covit19) virüsü dünyayı tehdit etmeye devam ediyor. Devletler virüsün yayılma hızını düşürmek için, peş peşe tedbirler açıklıyorlar. Bu tedbirlerin bir kısmı, insan temasını mümkün olduğunca kısıtlayarak, virüsün yayılmasını minimize etmeye yönelik iken önemli bir kısmı ise salgının yol açacağı ekonomik sıkıntıları azaltmaya yöneliktir.

Kuşkusuz bu virüs nasıl ortaya çıktı? Biyolojik bir saldırı mıdır, yoksa sistemin yaptığı doğa tahribatının sonucu mudur? İlacı bulundu mu? Bulundu ise ticari kaygılar mı piyasaya sürülmesini geciktiriyor? Aklımıza takılan çok sorular var. Elbette, birçok tedbirler alınıyor ama tartışılması gereken önemli bir konu da açıklanan tedbirlerin, ne kadarı toplumun korunmaya muhtaç kesimlerini, ne kadarının ise sermayeyi korumaya yönelik olduğudur.

Evet, ülkemizde de görülen virüs olayında acı olan ve üzerinde çokça düşünülmesi gereken, sağlık sistemlerinin daha salgının başlangıcında çökme sinyali vermiş olmasıdır. Bunun en önemli nedeni, 1980’li yıllardan itibaren ülkemizin sözüm ona sosyal devlet anlayışından ayrılmasıdır. Ne yazık ki, insan sağlığını paraya dönüştürdük. Devlet “kaynak yok” diye kamu sağlık sistemine yatırım yapmazken, teşvikler ve kent merkezlerinin en kıymetli yerlerinde özel hastane sahiplerine, ucuza veya bedelsiz tahsis ettiği arsalar üzerine devasa özel sağlık tesislerini kurdurmaktadır.

Türkiye, bazı tedbirler alarak hayata geçirmeye çalışıyor. Ancak, tedbirlerin içeriğine bakıldığında virüsle mücadelede yeterli mi olduğu düşündürücüdür. Sadece “Evde kal” nidalarıyla sorunlar çözülebilecek mi bilmiyorum. Zorunlu olarak, çalışmaları gereken işletmeler dışındaki tüm işletmeler derhal tatil edilmeli, böylelikle genç çalışanların sağlıkları korunduğu gibi, eve virüs taşımaları önlenmeli ve aile bireylerini de koruma şartı getirilmelidir. Temel gıda ürünlerinin fiyatları indirime gidilmeli, fiyatlar sıkı denetime alınmalıdır.

Yaş sınırı olmadan sokağa çıkma yasağı getirilmelidir. Salgını önlemek istiyorsak hijyen kurallarına dikkat edilmelidir. Evde kalması gereken dar gelirli aileler maddi yönden desteklenmelidir. Aksi durumda destek vermediğimiz insanlara “Evde kal” demek önemsiz bir davranıştır.