Uykudan uyandığında başlar Trabzonspor..

Gözünü açarsın illa evin bir köşesinde vardır Bordosu-Mavisi..

Kapıdan çıkarsın komşu Trabzonsporludur.

Evin önüne geldiğinde selam verdiğin esnaf Trabzonsporludur..

Dolmuşa bindiğinde “abi-abla-teyze-amca-birader-güzel kızım şu parayı uzatır mısın?” dediğin kişi Trabzonsporludur..

Yemek yersin meydanda, esnaflar Trabzonsporludur..

Simge gözüne çarpar herkes ona bakar.. Mavisi göze batar bordosunun asilliğini daha da gösterebilmek için..

Maç saati gelmiştir.. Binersin dolmuşa aynı muhabbet..

Ve orası.

Avni Aker ruhuyla Akyazı..

Stattasındır artık.. Taraftara gider gözler..

Dün de olduğu gibi.. Düz Akyazı’da Kazım’ın Trabzonspor’u vardı.. Emice’nin duygulanacağı Trabzonspor. Gözlerin dolacağı anlar vardı..

Kaymakam Muhammet Fatih Safitürk’ün vasiyeti gerçekleşmişti.. Şehit kaymakamımızın yadigar eşi ve aslan gibi oğlunun yanı sıra 150 çocuk ve öğretmen..

Bir fotoğraf vardı ki şehidimizin oğlunun yüzünün güldüğü fotoğraf..

Ortaya çıkan skorun, değişen sistemle beraber görünen acemiliklerin, N’Doye’nin hantal ama bir o kadar da sağlam oyununun, Uğur’un, Onazi’nin, Yusuf’un, Olcay’ın beklentilerin altında oluşunun, Rodallega’nın şanssızlıkları bir kenara dursun..

Sezonun ilk yarısını 18 puanla 13. sırada kapatan bir Trabzonspor var önümüzde. Tabi ki 3 puan olsaydı iyiydi.. Ancak dünkü maçta oyunun skorun anlamı yok..

Allah bahtını açık etsin güzel yüzlü çocuk..

Allah babanı senden ayıranları kahretsin..

Allah her daim babanın cesaretini yüreğinden esirgemesin..

Bu vasiyeti gerçekleştiren Bakan Süleyman Soylu başta olmak üzere, Trabzonspor yetkililerine cani gönülden teşekkür etmek istiyorum.

Benim mantığım benim Trabzonspor’um budur..

Spor skor değildir..

Spor futbol değildir..

Futbol asla sadece futbol değildir