Çok değil birkaç ay önce Trabzon Valisi Sayın Yücel Yavuz, kaçak yapılarla ilgili net olarak tavrını ortaya koymuş, bu kaçak yapılara su ve elektrik verilmemesi talimatını vermişti.

Sayın Valimiz, şehrimizde kaçak yapıların çokluğunun farkına varmış olacak ki artık bu ‘kural tanımamazlığa’ son vermek için kararlı bir tutum sergileyerek kamunun hakkını ve tüysüz yetimin hakkını korumak adına düğmeye bastı.

Öyle ki Vali Yavuz, kaçak suya ve elektriğe göz yuman tüm makamlara da gerekli cezanın verileceğini vurgulamıştı.

Vali Yavuz’un bu talimatı elbette şehrimizin menfaatleri açısından son derece sevindirici bir durum.

Ancak Sayın Yavuz’un talimatının ardından kaçak yapılaşmalarla ne derece mücadele ediliyor işte bu tam da soru işareti.

Kaçak yapıları az çok hepimiz biliyoruz.

Kaçak olarak faaliyetlerine devam eden işletmeler, hala yoğun olarak işlerini sürdürüyorlar.

İnsanın aklına bazı sorular da gelmiyor değil.

Acaba Vali Yavuz’un talimatının ardından tüm belediyeler, gerekeni yapıyor mu?

Kaçak yapılara su ve elektrik vermeyi kestiler mi?

Eğer gereken yapılmışsa ne ala.

Fakat eğer gereken yapılmamışsa Vali Yavuz’un talimatı havada kaldığı gibi kamunun hakkı da rant uğruna birilerine peşkeş çekilmeye devam ediyor. Tüysüz yetimin hakkı da yenilmeye devam ediyor.

Neyse bununla ilgili yetkililer sanırım kamuoyunu aydınlatırlar; bizde konunun takipçisi olarak gerekli araştırmalara devam edeceğiz. Şimdi çok farklı bir konuya değinmek isterim.

Kaçak su ve kaçak elektrik ile çok önemli duyum aldım. Aslında duyum değil de hakikat desek daha iyi olur.Şehrimizde çok önemli bir mevkide bulunan işadamı olan bir şahsiyet, kaçak su ve elektrik kullanıyormuş.

İsim vermeyi doğru bulmuyorum, o ve onun gibiler zaten kendilerini çok iyi biliyorlar.

Bize gelen bu isim sadece işadamı değil; şimdilik bunu söylemekle yetiniyorum.

Ama şehrimizde yöneticiliğe soyunanlar, yeri gelince kul hakkından bahsedenler, şehrin menfaatlerinden dem vuranlar, nasıl oluyor da kaçak su ve elektriğe tenezzül edebiliyorlar. Bu nasıl olabiliyor?

Siz hem bir anlamda ‘hırsızlık yapacaksınız’ hem de sağda solda kul hakkından, adaletten, nizamdan, kanundan bahsedeceksiniz. Bu ne yaman çelişkidir kardeşim. Siz kendinizi düzeltmeden bir başkasını nasıl düzeltebilirsiniz ki?

Bizler önce kendimizi düzeltemeli, ardından da bir başkasını düzeltme yoluna gitmeliyiz. Bu hepimiz için geçerlidir.

Baştakiler, yönetici kılığına bürünmüş kişiler kanunlara uymazsa en alt tabadaki vatandaşlar kurallara, kanunlara uyar mı?

O zaman sokaktaki vatandaş da şunu söylemez mi? ‘Nasıl olsa bizi yönetenler de kurallara, kanunlara uymuyorlar, bizler de kaçak yapı açarsak ne olur ki? Kaçak su, elektrik kullansak ne çıkar ki’ derlerse bizlerin hali ne olur?

Bu işleri nasıl düzeltebiliriz.

Bir de şunu merak ediyorum, elektrik ve su faturasını geciktiren vatandaşlara anında cezayı uygulayan kurumlarımız, aynı hassasiyeti kaçak su ve elektrik kullanan kelli felli sözde işadamları için de gösterebiliyorlar mı?

Sözün kısası nasıl ki normal bir vatandaşın kaçak yapı, su, elektik kullanılmasına izin verilmiyorsa torpilli olan sözüm ona arkası sağlam olanlara da kanunsuzluk karşısında aynı yaptırımın uygulanmasını temenni ediyoruz.

Eğer bu torpilli insanlara göz yumuyorsa tüm idareciler, mülki amirler şunu bilsinler ki

çok büyük bir vebal altındasınız; bunu böyle bilin. Şu unutulmamalı ki şeriatın kestiği parmak acımaz.