Hayal değil gerçek" diye başladı bütün politikaları. Gerçekten de bazı hamleleri hayal değil gerçeğe uygun gelişti. Sağlıktaki dönüşüm reformları ile kuyruklar ortadan kalktı, insanlar devlet-özel demeden bütün sağlık kuruluşlarına gidebilir hale geldiler. Bu durum insanları bir hayli memnun etti. Yalnız istismarcı bazı özel kuruluşlar; yapmadıkları tahlilin, çekmedikleri filmlerin ve nice sahtekarlıkların bedellerini alarak onlar da "hayaldi gerçek oldu" diyebilecekleri ballı kazançlar elde ettiler. Şair Ahmet Haşim, Özal'ın Anavatan'ı ve Erdoğan'ın Ak Parti'sinden önce yollara dikkat çekmişti. Haşim Yollar şiirinde... "Yollar Ki gider kimsesiz, tehi, ebedi. Yollar Hep birer hatt-ı pür sükut oldu Akşamın sine-i gubarında.." diyerek yaşadığı zamanın ruhuna göre yolların çağrışımlarını aktarmıştı. Özellikle 2004'ten sonra yollar konusunda ‘hayaldi gerçek oldu’ diyebileceğimiz gelişmeler anbean sürdü. Bölünmüş yollar konusunda büyük başarı elde edildi. Hele tüneller, köprü yollar ardı ardına sıralandı. Yol olur da yolsuzluk olmaz mı? Elimizde mahkeme ilamı olmadığından olabilir de olmayabilir de demekten mada bir söz hakikatin özüyle örtüşmez... Ama şu bir göz gerçeği... Günahları, sevapları bir yana dağına taşına erişildi ülkenin. Düşlenen bazı gelişmeler ardı ardına sıralandı. Hiç itiraz yok. Lakin eğitimde ve tarımda "hayaldi gerçek oldu" diyebileceğimiz hafıza kartına yazılacak bir şey yok. Tablet ve akıllı tahtalar üzerinden FETÖ köşeyi dönerken ummadıkları kazançlar için "hayaldi gerçek oldu" diyenler bu kez onlar oldu. Halbuki eğitimcini doyurmadan, onun gezip görmesini, yerinde müşahede ilkesini gerçekleştirmesini sağlamadan; tabletle, akıllı tahtalarla eğitimde mesafe alınamazdı, alınamadı da... Yani iki artı iki eksi... Uzun başarısızlıkların üstüne iki artı iki eksi ile devam eden iktidar hala kredi sahibiyse geçmiş iktidarların yüzü suyu hürmetinedir bu başarı.