Kadın ve erkeğin eşitlikçi ve adil bir dünyanın bireyleri olduğu dönemler oldu mu acaba?
Tarihe dalıp araştıralım; böyle bir dünya hiç olmadı dersek insanlık tarihine haksızlık yapmış oluruz. Ancak tarih okumalarımız gösterecek ki, bahsi geçen “altın dönemler” istisnadır.
Eşitlikçi ve adil dünyanın insanları (kadın-erkek) mutluluğun tarihini yazmışlardır şüphesiz. Asırlara damgasını vuran bakış açısı ise; erkekçi egoların yarattığı mutsuzluğun tarihidir. Ve ne yazık ki insanlığın tarihine damga vuran bu bakış açısıdır.
Bu bakışın kadına yönelttiği tanımlamalar, erkek tarihinin yüz karasıdır. Elim yazmaya varmıyor ama işte onlardan bir kaçı: cadı, şeytan, sapkın ruhlu, saçı uzun aklı kısa ve kısaca öteki.
Bu iğrenç unvanların yüklendiği insan kadındı.
Biraz beyaz, biraz esmerdi,
biraz sarışın belki de zenciydi.
Ama kadındı...
Acılar tarihinin kahramanı,
erkekçi dünyanın çilekeş hamalıydı.
Dünyayı sırtında taşıdı durdu,
küfesi hep doluydu,
İstismar, şiddet ve aşağılanma.
Ve her şeye rağmen,
sineye çeken
kadındı...
***
Boyuna posuna bakmadan,
toparlayan ve yaşatan oldu.
Rengine, gücüne aldırmadan,
hep sabreden oldu.
Savaş makinelerine inat;
üreten ve gözeten,
ve her şeye rağmen
barıştan söz eden
kadındı...
***
Sadece kadındı,
dünyanın merkezi olmadı hiç,
öyle bir derdi de yoktu zaten.
Ve her şeye rağmen
uğradığı zulmü unutmaya hazırdı.
Çünkü sevgi ve bağışlama dünyasının merkeziydi,
kadındı...
***
EN ÖNEMLİSİ ANNEYDİ
Havva’ydı insanlığın soy ağacında,
Meryem’di Kudüs’ün Zeytin Dağı’nda
Amine idi Hicaz’ın nurlu şafağında.
Aslında dünyaydı;
varlık, canında.
Anneydi, cennet
ayaklarının altında.
Kadındı.
***
VE BİZİM İÇİN ANADOLU’YDU
Gök kanatlı atların sırtında,
Asya’dan uçup gelmişti.
Ve coğrafyaya adını vermişti.
Artık Asya’ydı Anadolu’da;
boyu servi, alıysa yazmasında.
***
Nene Hatun’ken,
Geçilmez olmuş Erzurum’da.
Şerife Bacı’yken,
Oğlunu vatana feda etmiş
Kastamonu kırsalında.
Şirin’ken özlem tütmüş.
Amasya Dağlarında.
Halide Edip’ken,
kurşun olmuş
İstiklal savaşında.
***
Kadınken;
anne olmuş,
baş tacı olmuş,
cennet olmuş
Anadolu’nun bağrında.
