Son iki haftada aldığımız beklenmeyen Uşak ve Giresun yenilgileriyle, Play-Off yolunda ligin üst sıralarındaki takımlarla oynayacağımız maçların hepsi final niteliği kazandı. Bu maçların ilkinin içeride ve eski formundan uzak Karşıyaka ile olması fikstür şansımızın eseriydi.
Maç genelinde periyot başlarında fırtına estirip farkı çift sayılara taşısak da periyot sonlarında rakibimizin serilerine karşı koyamadık. 
İlk yarıda rakibin kolay ribauntlarına izin vermedik ve az top kaybıyla oyun üstünlüğünü elimizde tuttuk. Karşıyaka ritmini yakaladığında ise çaresizce izlemek dışında elimizden bir şey gelmedi. Bu bölümde gözlediğimiz diğer bir konu ise Gutierrez'in yokluğunda Lee savunmada bir tık fazla mücadele etse de hücumdaki etkisizliği yüzünden Karşıyaka'nın kolay sayılarla seri yakalamasıydı.
3. Periyot başlarında koç Bazarevich'in sene başından beri oynatmak istediği oyunu takım oynamaya başlayınca farkı tekrar açtık. Özellikle Hardy, oyun kurucu olarak oynadığı bu bölümde oldukça başarılıydı. Asistleriyle takıma yön veren Hardy, savunmada da ortalamanın üzerinde performans sergiledi.
Hardy şutör gard pozisyonuna geçip Moody'nin point gard oynaması takımda durgunluk yarattı ve 16 sayı öne geçmemize rağmen 3.çeyrek berabere sona erdi. Bu durumdayken, Kadji'nin de faul probleminin etkisiyle, aklımıza direkt olarak geçen haftalarda uzayan maçlarda yaşadığımız dar rotasyona bağlı aşırı yorgunluk sorunu gelse de maç sonunu uzun süre sonra ilk kez iyi oynayan Karadeniz Fırtınası maçı kazanmayı bildi.Erolcan Çinko'nun son haftalardaki istikrarlı performansını sürdürmesi gelecek maçlara daha da umutlu bakmamızı sağladı. Moody ise geçen haftaki iyi görüntüsünden uzak oyun sergiledi.
Maçın yıldızı kaptanımız Hardy, tecrübesini ve karakterini sahaya çok iyi yansıttı. Yaratıcılık sıkıntısı çektiğimiz anlarda dümene geçerek sorumluluk aldı ve galibiyette kilit rol oynadı. Kadji'den de biraz bahsedersek; özellikle pota savunması adına öne çıkan isimdi ve bu özelliği her maç blok sayısına yansıyor. Fakat bloklara konsantre olduğu kadar ribauntlara da konsantre olmalı ki bir kaç pozisyonda bloğa çok konsantre olduğu için kendi adamına hücum ribaundu şansı tanıdı.
Takım için hemen hemen her maç sıkıntı yaşatan hücum ribaundu verme problemini bu maçta yaşamadık. Rakibin 8 hücum ribaunduna karşılık biz de 8 ribaunt aldık. Top kayıplarında da oldukça gelişme göstererek bu sayıyı 14'e indirdik!. Özellikle ilk yarısı bu kadar geçen maç için bu istatistikler çok önemliydi. Kaybettiğimiz maçlarda genelde ya top kaybımız ya da verdiğimiz hücum ribaundu sayımız 20'yi buluyordu.Özetle her maçımızın final olduğu bu dönemde Avrupa yorgunu Karşıyaka'yı yenmek takımın moral bulmasında önemliydi. Maç içinde bir-iki sert faule maruz kalsak da oyuncuların iyi niyeti iki dost takımın maçında gerginlik yaşanmamasında önemliydi.
Maç öncesi ve sonrasında karşılıklı Fair-Play söylemleri ve taraftarın da buna ayak uydurması takdire şayan! Her takımın örnek alması gerek noktalar var bu güzel durumdan. Ayrıca taraftarımızın jest olarak Markovic tezahüratları da oldukça centilmenceydi.
NOT: Salonumuzu el emeği göz nuru yeni pankartlarıyla süsleyen VİRA Grubu üyelerine teşekkür etmek gerek. Oldukça başarılı olmuş. Elinize, emeğinize sağlık..