Bir hafta önceki Fenerbahçe maçında oynanan muhteşem oyun ve alınan galibiyetten sonra güzel bir seri yakalayabilmek için Trabzonspor’un Kayserispor’u yenmesi gerekiyordu.

Türkiye’de teknik adamların uğraştıkları en önemli konulardan bir tanesi büyük bir zaferden sonra oynayacakları maçta puan cetvelinde alt sıralarda olan takımlara karşı oyuncularının motivasyon eksikliğidir.

O nedenle bir hafta teknik taktik çalışmalar dışında oyunculara bu konuda ikazlarını, uyarılarını yaparlar.

Maça bu düşünceyle üç puan parolasıyla çıkan Trabzonspor, Onazi’nin yokluğunda üç oyuncuda pozisyon değişikliği yaparak karşılaşmaya başladı.

Ve koskoca ilk 45 dakikada Yusuf’un bireysel yeteneğiyle, Sosa’nın frikikten olmak üzere iki topun direkten dönmesi Trabzonspor adına şanssızlıktı. Ama bu 45 dakikada özellikle kanatlar ofansa hiç destek veremedi, dolayısıyla Rodallega ileride yalnız kaldı.

İkinci yarıya biraz daha atak başlayarak oyunu rakip alana yıkan Trabzonspor, Olcay-Ekuban değişikliği sonrası Abdülkadir Ömür’ün sağ tarafa gelmesiyle maça ağırlığını koydu. Pereira, Yusuf ve Abdülkadir’in varyasyonları maçın dönüm noktası oldu. Trabzonspor, bu dakikadan sonra Ekuban’ın atletik yapısı ve fizik üstünlüğü Yusuf’un defansın arkasına sızmalarıyla daha üretken olmaya başladı. Ardından Sosa’nın frikiği ile Ekuban’ın kafası birleşince golü bulduk.

Burada bir parantez de genç Hüseyin’e açmak istiyorum. Son iki maçtır ilk 11 başlayan Hüseyin, böyle devam ederse ki edeceğine eminim Trabzonspor’un 10 sene stoper sorununu çözecektir.

Sonuç olarak Sosa’nın futbol aklı ve kaptanlığının verdiği sorumlulukla oynadığı oyun geceye ayrı bir renk kattı.