Rıza Çalımbay, Göztepe maçının başarılı oyun kurgusunu sahaya yansıtma düşüncesini planlamıştı. Bu amaçla, Olcay dışında aynı onbiri oyun alanına sürdü.

Ancak, rakip Göztepe değildi. Türkiye Süper Ligi’nin takım savunmasını en iyi biçimde kusursuz uygulamaya çalışan takımlarından biri olan Gençlerbirliğiydi. Ümit Özat Trabzonspor için özel bir önlem almamıştı. Bu düşünce, Gençlerbirliği’nin kendi oyun tarzıydı. Abdülkadir’in dripling alanı ve Sosa’nın savunma arkasında arkadaşlarını buluşturacak derin toplar için alan bulamamaları tamamıyla Gençlerbirliğinin takım savunma anlayışını noksansız yapabilmesiydi.

Rıza Çalımbay’ın hak edeni forma ile ödüllendirmesi ne kadar önemli bir değerlendirmeyse, takımın gol yollarındaki tek seçeneği aramaması ya da bu konuda tek seçenekli oyun tercih etmesi de o denli yanlış bir değerlendirmedir.

Oyuna, hücuma katkı sağlayacak düşüncesiyle Bero’yu sürmesi ve Castillo ile N’Doye yedek kulübesinde oturtması yerinde olmayan oyun adil değerlendirmeyen bir yaklaşımdır.

Oyun “gol” ister, gol içinde daima topa sahip olunması, topun takımda olması gerekir. Bu amaçla top tutan oyuncular gol için elzemdir. Rodellega’yı gol umudu ile oyun alanına sürerken, Burak Yılmaz odaklı oyun oynatamazsınız. Trabzonspor hücum seçeneği arttırabilecek yeteneklere sahip oyuncuları var, ama bunu değerlendirecek bu seçenekleri kullanmak Rıza Çalımbay’ın görevidir. Aynı forma adaletinde olduğu gibi.

Castillo‘nun oyuna alınması ile rakip takımın savunma dengesi bozulmaya başladığı bir anda yerinde olan ikinci bir hamle de N’Doye’nin oyuna alınması oldu. Ancak karşılığı olan Rodellega’nın oyun dışına alınması yerinde bir hamle değil, ezber bir oyuncu değişikliği oldu.

Rodellega ve N’Doye’nin çift santrofor oynaması oyunu Trabzonspor galibiyetini getirebilecek bir düzenleme olacakken bu seçenek düşünülmedi.

Son olarak, Abdülkadir’in Uğur’un sert faullerine maruz kalmasını sarı kart ile değerlendirmemesi düşündürücü oldu.