Türkiye siyasi manevralarla kendini güvenli bir limana çekmeye çalışıyor. Çok boyutlu, çok uçlu, çok parçalı bir siyasi ivme ile rutinden Putin'e uzanan geniş coğrafyalara malik politik bir gerçeklik sergiliyor. Yani paraketeye uygun politikalar hayatiyet buluyor.

Suriye politikalarındaki Davutoğlu'yla başlayan yanlışlar terk edilip daha milli, daha yerli, çevre ülkeleriyle de ilintili doğru yaklaşımlar sayesinde önceden kaybettiği ihtiyarını yeniden eline alan Türkiye, bu doğru perspektif sayesinde tekrar inisiyatif kuşanma imkanı yakaladı. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yanlışta ısrar etmeden hızlı dönüşlere açık manevra kaabiliyeti belli duraklarda takılmayı engelleyen bir politik süreci cari hale getirdi. Amerika'nın kuyu kazıcı ploitikasının serencamı bütün boyutlarıyla ortaya çıkınca iktidara gelirken destek veren yönlendirici katkılarına aldanma yanlışına düçar olmadan cepheden bu büyük devlete dur denilmesi Tayyip Bey'e yeni kapılar açtı.

Özellikle milli geni elinde bulunduran ülkücü karakter Tayyip Bey'e çok olumsuz bakarken dünya konjoktüründeki Türk milletine husumet güden izansız anlayışa karşı bir anda kıyama kalkan milliyetçi cenah Cumhurbaşkanı'na teveccühle bakmaya başladı.

İktidar partisinin damarlarını tıkayan sinsi pıhtılar bütün telkinlere rağmen görmezden gelindi. Sonrasında yaşanan çıplak süreçler her şeyi açık edince ihmali olan doktor artık neşteri eline almaktan başka çare kalmadığını anladı. Acı blançoyla karşılaşılsa da yanlıştan dönmek bir erdemliliktir. Kafir labirentlerinde biçilen elbiseler bu millete giydirilecekti. Allah'ın inayeti, Türk milletinin dirayeti buna müsahade etmedi.

Devletin içine ikinci gündemi olan hiçbir gücü yanaştırmamak gerekir. Çok ehven gerekçeler üreterek devlette yuvalanmaya çalışan özellikle dini argümanlarla yol alan şer odakları artık bu milletin genetiğine musallat olamayacaktır.

Kesinlik ifade eden bir dili kullanmamın sebebi var.

Zira, ısırılmadık organı kalmayan bu büyük milllet artık yanılmayacak kadar büyük tecrübelere mülhem oldu.

Bir hafıza kaybına düşmez ise bu milletin kaderi pirüpak bir talihle mücehhez olacaktır. Bizi yönetenler iyi insanların uyarılarına kulak verirse bir daha fetö veya ketö kumpasına düşmez.