İki takım birbirlerini kontrol ederek maça başladılar. Trabzonspor'un avantajı oyunun kaderini değiştirecek kreatif oyunculara sahip olmasıydı. Trabzonspor kazanılan kornerden gelen golle öne geçti. Konyaspor birinci ve ikinci bölgeleri iyi kapatıp kazanılan toplarla hızlı çıkışlar yapmayı planladı. Ömer Ali'nin hareketli oyunu, defansın arkasına yaptığı koşularla tehlike yaratmaya çalıştılar.
Hücuma çıkarken kaptırılan toplar Trabzonspor için sorun olduğu bir sezon yaşadık. Kaptırılan top Jonsson'nun güzel vuruşuyla birleşince Konyaspor berberliği yakaladı.
Gollerden sonra her iki takımın gol pozisyonları vardı. Uğurcan’ın önemli kurtarışlarını gördük. A.Ömür, Rodallegala ve Nwkaeme girdikleri gol pozisyonlarından faydalanamadılar. Konyaspor, ofanstaki gizli silahı Skubic’in asistiyle Fofana’yla golü bularak devreyi 2-1 önde bitirdi.
İkinci yarı Ekuban A.Parmak değişikliği ile başlayan Trabzonspor oyunu rakip alana yıkarak kenar ataklarıyla tehlikeli olmaya çalıştılar. Sağ kanattan yapılan ortada Ekuban direğe takıldı. Direklerden dönen toplar Trabzonspor’un ligdeki pozisyonunu daha yukarılarda olmasını engelledi.
Takımı öne çıkaran Trabzonspor dönen topları alarak rakibin hücuma çıkmasını önlediği gibi, ataklarınıda sıklaştırdı.
Konyaspor topu Trabzonspor'a bırakıp topun gerisinde kalarak oynadı. Riske girmeden oynadılar. Maçın son dakikaları gergin geçti. Var kararıyla verilen penaltı ve Sosa’nın 18 içindeki müdahalesinde vara gidilmemesi oyunu gerdi.
Ligin boyu kısaldıkça oyuncularda fiziksel ve zihinsel yorgunluklar başlar. Puan cetvelindeki yeri yeterli görme, maçın saati, havaların ısınması gibi nedenler yıllardır söylenen "Bahar yorgunluğu" gibi sebeplerden dolayı oyuncuların konsantresini olumsuz etkiler. Her teknik adam maç haftası rakip takım analizi, teknik- taktik ve fiziksel antrenmanların dışında zihinsel antrenmanlarla oyuncularını oynanacak maça hazırlarlar.
Sonuç olarak Konyaspor gibi takım savunmasını en iyi yapan takıma karşı deplasmanda alınan puanla her iki takım puanları paylaşmış oldu.
