İstanbul ile yattık, İstanbul ile kaktık 47 gün boyunca.Sonunda, Ekrem İmamoğlu 31 Mart’ta uğradığı hak gaspının ardından yeniden girdiği seçimde; oyunu katladı mazbatasını güncelledi.
Millet, iradesine yapılan saygısızlığı görmezden gelmeyince kimsenin de beklemediği bir farkla, ‘İstanbullunun başkanı benim’ dedi İmamoğlu.

MİLLETİN AYARI

Seçimlerde vatandaşın iktidara verdiği cevap öyle böyle değildi.31 Mart’ta sandıktan çıkan sonucun çöpe atılmasını içine sindiremeyen İstanbullu,bu kez sandığa verdiği ayarla puan farkını 10’a yaklaştırdı, tartışmalara da zemin hazırlatmadı.‘Sonuç açık ara ortada’ mesajını veren seçmen 2024’e kadar koltuğun sahibini net bir şekilde tescilledi.

DİLİ KAZANDIRDI

Ekrem İmamoğlu, ülkenin tam da ihtiyacı olan, ayrıştırıcı değil de birleştirici kelimeleri özenle seçti ve sandıktan da bu şekilde çıktı.Galibiyet konuşmasında da bu dili perçinledi ve karşısındaki en büyük rakip olan AK Parti’ye diyalog ve uzlaşma elini uzattı.İşte, Türkiye’nin hasret duyduğu bu tablo kazandırdı İmamoğlu’na.

O MEKTUP!

Milletin sandık tepkisini etkileyen olayların başında şüphesiz son hafta yayınlanan bebek katilin mektubu başrol oynadı.Mektup yetmezmiş gibi ardından aynı bebek katilin kardeşinin seçim arifesinde devletin kanalında görüş belirtmesi de ayrı bir seçim sonucu etkeniydi.Bir kez daha görüldü ki, bu millet her şeyi kabul eder belki ama bebek katili ve avanelerinin görüş belirtmesini kabul etmez. Etmedi de.

AK PARTİ NEDEN KAYBETTİ?

Seçime gidilirken AK Parti yeniden sandık kurulmasının sebeplerini İstanbulluya anlatamadı.Oy çalındığı savunuldu ama, kimin/nasıl çaldığının altı doldurulamadı.‘İmamoğlu kazansa bile görevden alınır’algısı ise seçmenin karşı çıktığı hatalı düşüncelerin en büyüğüydü.İmamoğlu’nun mağduriyeti de göz önüne alındığında AK Parti’nin neden seçim kaybettiğinin sebebi açıkça ortaya konulmuş oldu.

ARTIK ALTERNATİF

Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul başarısı ve arkasına almış olduğu destek, hem CHP’nin hem de AK Parti’nin genel merkezlerini de tehdit edecek bir baskı unsurudur artık.CHP adına fevkalade bir ivme yakalayan İmamoğlu vakti geldiğinde gerek partinin liderliğine soyunabilir gerekse de bundan sonraki seçimlerde en büyük koz olarak kullanılabilir. AK Parti için de, Ekrem İmamoğlu ismi alternatifsiz olunmadığının göstergesidir. Lakin, İmamoğlu şimdilik sadece İstanbul’a yoğunlaşmalıdır.

ÇATLAK SESLER

Seçimin ardından AK Parti kanadında çatlak sesler bir bir ortaya çıkmaya başladı.Yıllardır AK Parti iktidarından nemalananlar dahi parti üst yönetimini sorgulayıp artık teşkilata neşter vurulmasını istiyor.Meğer olan bitenden ne kadar rahatsız olan varmış ki AK Parti’de de herkes kafasını kuma gömüp ses çıkartmıyormuş.Güç kaybı olunca gerçek yüzler ön plana çıktı.
Ne diyelim, onu da AK Parti düşünsün.

3 AY ÖNCE NEREDEYDİNİZ?

CHP’de ise işler tam tersi.AK Partililer başarısızlığının faturasını birilerine kesmeye çalışırken, CHP kanadından bazı isimler de İmamoğlu’nun başarısını kendi marifetiymiş gibi sahiplenmeye çalışıyor. Hele hele de CHP’nin Trabzon kanadına bakıyorsun ki; daha üç ay önce şehirde ittifak adayı ile sahaya inmeyenler bugün İstanbul’da galibiyet selfileri paylaşıyor. Ne ilginç!

YILDIRIM’A TEBRİKLER

Seçim sürecinde ne yaşanırsa yaşansın mağlubiyetin ardından en vakur duruş Binali Yıldırım’dan geldi.Yıldırım çıkıp, “Rakibimi tebrik ediyorum.Ekrem İmamoğlu arkadaşımızın İstanbul’a
güzel hizmetler yapmasını da temenni ediyorum” dedi.Tebrikler bu vakur duruşa.

MERAK EDİYORUM

Ekrem İmamoğlu, Trabzonluluğu üzerinden çok tartışıldı seçim süresince.Yunan, Rum, Pontus...Neler denilmedi ki kendisi için.Bu alçakça yakıştırmayı yapanlar ve bu alçakça yakıştırmayı görmezden gelenler seçim sonuçlarının ardından ne düşünüyorlar,bu sonuç karşısında nasıl davranacaklar acaba?
Merak ediyorum açıkçası.