Toplumda iktidarın iktisadi politikalarını beğenmediği gerekçesiyle geniş toplum kitlelerinde git gide yükselen nümayışların olduğu herkesin malumudur. Bu serzenişlerin hakiki olanlarına bir sözümüz yok.

Hatta saygımız da var. Peki biz kimlerin ses yükseltmelerine şüpheyle bakıyoruz.

Evine her ay 20 bin TL giren, buna rağmen asgari ücretliden çok vaveyla çıkaranlaradır sözümüz. Etrafımda yaşayan bir eli balda diğer eli yağda birçok kişi öyle çirkef öyle hazin laflar ediyor ki gel de bu fertlerden şüphelenme!

Etrafımda riyakarlıkla halelenen kişilerin asıl meramını irdelediğimde işin “cumhur ittifakı”nın kuruluşuna dayandığını görüyorum.

Hükümetin bölücülerle ve ihanet çetesiyle dirsek temasında olduğu yıllarda bu kişilerin şişlerinin inik olduğunu şimdi milli politikalar döneminde ise şişlerinin patlayacak kerteye gelmiş bir balonu andırdığını tespit etmiş durumdayım.

İşi ekonomik temelde gerekçelendirmeleri aslında bir maske.

Dertleri hükümetin soylu bir tavırla kırmızı beyaz renklerle örülmüş olması. Hele Bahçeli’nin bir özne olarak öne çıkmış olması bu zevatları çıldırtıyor.

Bu zevatların künyesine baktığımızda emeksiz yemek erbapları olduğunu görüyoruz.

Bunlar; muhalefet partilerinden ve de cumhur ittifakı şekillenmeden iktidardan yana duranlar ile iyiliklerinin sadece garbi unsurlara yaradığını bildiğimiz kesimlerdir.

Niyetleri halis değildir.

Türk milletinin milli gururla hareket etmesine itirazlı kalabalıklardır. Eskiden bunlara beynelmilelci denirdi.

Günümüzde ise küreselci ismiyle müsemmadırlar. Bunların vatanı göstermeliktir.

Çünkü Fikret gibi ru-yi zemincidirler.

Emin olun hükümetten Bahçeli desteğini çeksin, yerini bölücüler ya da gayrimilli unsurlar alsın toptan hükümeti hürmetle yad ederler.

Şöyle bir soru soruldu bana kaynanamın cenaze taziyesinde: “Atatürk seçmen olsaydı bugün hangi partiye oy verirdi?” Ben hiç tereddüt etmeden “ülkücülerin partisine verirdi” cevabını verdim.

Çünkü hakiki manada İslam, hakiki manada Türklük, hakiki mana milli kültür hangi adresteyse Atatürk orada olur da ondan. Kim ne derse desin, kim hangi hinliği bazı mahfillerde örerse örsün bu büyük millet dualıdır.

Her türlü badireyi de atlatır kendisini düzlüğe de çıkarır.

20 bin TL alıp cumhurbaşkanlığı makamına kinle nefretle salyalar boşaltanlar emelleri gerçekleşmeden öyle salyalı halleriyle o dünyayı boylarlar. Bayramlarda babamızın aldığı yeni ayakkabılarla yatmamış olanlar beni şimdi de yarın da anlayamaz.

Onlar meseleye aslında ekonomiden bakmadıklarının bilincindeler ama niyetlerini örtmek için ekonomi ekonomi diye ötedursunlar.

Biz feraset sahibiyiz. Onlara önerim feraseti kavram olarak bir incelesinler de at gözlüklerini çıkarıp artsınlar. Ferasetin at kelimesinden geldiğini de hatırlatalım bu ataletlilere.