Adalet ve Kalkınma Partisi, sahte bir temel üzerinde yürümesine devam ediyor. Söylenmeyen sözler üzerinden davranarak halka şirin görünmeye çalışıyor. Çıkar koalisyonu AKP’yi iktidarda tutmak için her türlü oyunları oynuyorlar. Artık rayından çıkan ekonomiden söz eden yok. Ama her defasında muhalefet suçlanıyor.

Dolar ve diğer yabancı paralar uçtu, Türk lirası sıfırlandı, işsizlik diz boyu, önümüzdeki günler, ülkemiz geleceği için karanlık.

Senelerce, iç politika yanlış, dış politika yanlış, Milli Eğitim yanlış, adalet hepten yanlış, topluma ve sosyal hayata bakış yanlış. Türk ekonomisi kapitalist sistem içinde can çekişirken yanlışlar içinde yüzen bir Türkiye!
Gerçekten ülkemiz çok zor günlerden geçiyor. Resmen iflasın eşiğindeyiz. Ödemeler dengesi diye bir kavram kalmadı. Cari açığın ne olduğunu bilmeyen medya maymunlarının akılları ne zaman başlarına gelecek acaba? Rant paylaşımı ülkeyi bitirdi.

Deniz bitti, ırmaklar, dereler ve nehirler akmıyor artık.

Göller kurudu! Ve devleti yönetenler ateşle oynamaya başladılar. “Dön baba dönelim” örneği Atatürk’ün vasiyeti olan İş bankasındaki hisselerine çökme operasyonu başlattılar. Bir partinin bankası olmaz söylemlerini halkımızın inanmasını istiyorlar. Söz konusu hisselerden gelen paralar Cumhuriyet Halk Partisinin kasasına girmediğini bildikleri halde, giriyormuş gibi göstererek CHP’yi vurmaya çalışıyorlar.
Ne yazık ki, okumayan, araştırmayan halkımız buna inanıyor veya inanmak istiyor. Hukuk tanımayan tutumla devlet yönetiliyor. Hukuk suskun, savcılar suskun, hâkimler suskun, avukatlar suskun ve siyasiler suskun. Peki, susmayan kim veya kimler? O da yok!

Şunu bir tartışalım; devlet ihalelerini ve kamu bankalardan kullandırılan kredilerin kimlere peşkeş çekildiğini sorgulayan hukuk nerede? Zamanında ülkemizde Varlık Fonu kurdular. Yanlış olduğunu ifade ettiğimizde bazı sosyal demokrat geçinenler bile bana çıkışmıştı. Şimdi soruyorum; Varlık Fonu’ndaki toplanan paralar nerede? Tabii içini boşalttılar. İktidar para bulmak için çaldığı kapılar, yüzlerine kapanınca yumurtlayan tavuk misali çıkar yolu İş Bankası’ndaki Atatürk’ün payına sarılmak istediler. Amaç daha ileri giderek dünyada kıskanılan İş Bankası’na el koymayı düşünmektedirler.

Eğer bu ülkede Anayasa varsa, hukuk hala kendini gösterebiliyorsa ve özellikle söz konusu hisselerin hamisi olan CHP, özel ve ulvi emaneti koruyamaz ise halka kendini anlatamaz. Ülkemizin geleceği hukukun egemenliğinden geçer. Hiç kimse hukukun üstünde olamaz kimsenin gücü de yetmez. Gün geldiğinde hukukçular bu yanlışın altında kalır. Bunun adı siyasi zavallılıktır.