Birkaç gündür Ankara’dayım.

Kış soğuklarının artık kendini iyiden iyiye hissettirdiği şu günlerde Ankara’nın ayazında siyasette çok sıcak gelişmeler oluyor. Tüm çalışmalar tamamlanmış gibi gözüküyor. Artık kurulacak veya kurulması düşünülen partiler yola çıktı. Özellikle ülkemizin batı bölgesinde il ve ilçe örgütlenmelerini tamamlamışlar. Bu soğuk Ankara ayazında örgütlenmeye batıdan başlamaları manidar mı bilinmez.

Aklımıza daima deli sorular geliyor. Ülkemizde isimlerini hatırlamayacağımız kadar siyasi partiler var. Onca partiler dururken yeni kuruluşlara ne gerek vardı? Özellikle kurulacak bu partiler iktidar partisiyle geçmişte beraber olan siyasetçilerin önderliğinde kurulursa! Burada aklımıza iki soru takılıyor. Düşünülen siyasi oluşumlar mevcut iktidar partisinin izlediği politikayı mı kabullenmiyorlar yoksa dayandığı küçük sandalyesini mi değiştirmek için yola çıkılıyor?

Şayet devleti yöneten siyasi oluşumun politikasından farklı düşünüyorlarsa bu partide hangi mücadeleyi gösterdiler sorusu havada kalır. Evet, sadece sürekli olarak siyaset konuşmak ve gazetelerde siyasi yazılar okumak bizleri sıkıyor.

Ancak, kamuoyu nasıl bilgileneceği ayrı bir düşünce! Halkı düşünen ve halkın sorunlarıyla ilgilenen bu yönde politika üreten yok. Birkaç kez Türkiye Büyük Millet Meclisindeki çalışmaları takip edebildim. Çalışmalar karagöz Hacivat atışmalarından farksız üç beş kişiyle kanun geçiriyorlar. Yazık hem de çok yazık.

Sınırlı olanaklarımla yine de  sizlerle beraber olmaktan gururluyum.

Trabzon’da buluşmak ümidiyle.