Her zaman yazdım, yine yazıyorum.

Neyimi yazdım?

İçişleri Bakanı Süleyman Soylunun Trabzon siyaseti için ne kadar önemli olduğunu. İki gün kendisini takip etme imkânı yakaladım. Trabzon’a gelip, Trabzon’dan ayrılana kadar, Trabzon’a verdiği sinerji, enerji müthişti.

İster darılın, ister kızın, Soylu’suz Trabzon siyaseti yetim uşak gibi oluyor.

İlçelerde yaptığı mitinglere ve otellerde yapılan toplantılara öyle bir heyecan kattı ki. Gördüğüm fotoğraflarda Soylu’yu dinleyen vatandaşlar, Süleyman Soylu konuşurken bir şey kaçırırım diye kendisini pür dikkat dinliyor.

Kısacası Süleyman Soylu Trabzon’da kaldığı iki gün içerisinde Trabzon ve ilçelerinde müthiş bir rüzgâr estirdi. O nedenle diyorum ki, Trabzon Süleyman Soylu’yla eskiden olduğu gibi sıkça buluşmalıdır.

SİYASETTE İKİ NUMARADIR
Nasıl bir enerjidir. Trabzon’a geldiği ilk günün sabahından beri konuşmadığı yer sıkamadığı el, öpmediği kimse bırakmadı. O kadar insanla tokalaşmak. O kadar insanın dertlerini dinlemek. O kadar insanın isteklerini almak. O kadar insana hitap etmek. Kolay mı arkadaş? Kim ne derse desin, Süleyman Soylu Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’dan sonra Türk siyasetinde en önemli figürdür. Nerede bir sıkıntı varsa, nerede bir sorun yaşanıyorsa, ya Tayyip Erdoğan gidiyor ya da Süleyman Soylu... Onun için, siyasette bir numara Erdoğan iki numara Soylu diyorum. Siz ister bunu kabul edin ister etmeyin. Ama bu Türk siyasetinde bir realitedir.

MİLAD OLACAK
MHK sil baştan yenilendi. Yenilenmesi de gerekiyordu. Hatta değiştirilmesi içinde geç bile kalındı. Yusuf Namoğlu ve ekibi istifa edip gidince, yerlerine, başkan Sabri Çelik ile birlikte ekibi geldi. İyide oldu. Yeni Kurulan ekibe Trabzon kanadından eski hakemlerimizden genç isim Hamza Mısır katıldı. Bana göre dosdoğru bir isimdir Mısır MHK için. Neden doğru derseniz? Onu da şöyle cevaplayayım.

Yıllardır MHK de hep aynı isimleri görmüşüzdür. Ali gidiyordu, veli geliyordu. Veli gidiyordu, Ahmet geliyordu. Kısacası dönme dolap, üç isim etrafında dönüp duruyordu. Üç aşağı beş yukarı her şey belli oluyordu, daha düne kadar. Yani Hamza Mısır MHK’ya atanana kadar. Dahasını söyleyeyim, görevde olan görevi bırakırken, yerine kimin geleceği için papatya falı bile açma ihtiyacı duymuyordunuz. Şuan Hamza Mısırın MHK üyesi olmakla birlikte bu tekelleşme yıkıldı. Hamza Mısır’la birlikte hem kendi jenerasyonunun hem de gençlerin önü açıldı.

O nedenle diyorum Hamza Mısır’ın MHK üyesi olması hasebiyle, Trabzon ve bölge hakemliği bir milat yaşayacaktır. O nedenle diyorum Hamza Mısır’la birlikte, Trabzon ve bölge hakemliği çok önemli değişim, dönüşüm ve gelişim içerisinde olacaktır. Bu vesileyle birlikte Hamza Mısır’a başarılar diliyor, Allah yar ve yardımcısı olsun diyorum.

GÖNÜL BAĞI
İnanmak ve güven duymak. Sevgi ve saygıyla birleşip bir bütün olunca, bu olguların yaşandığı o ortamda koyulan hedeflere gidilmemesi eşyanın tabiatına aygırı bir olay olur. Hele de bunlar bir kurumsal yerde yeşerip açıyorsa. O kurumun başarısız olması mümkün olabilir mi? O kurumda fitne fesat olur mu? O kurumda haksızlık yaşana bilir mi? O kurumda haklar gasp edilebilir mi? O kurumda güvensizlik ortamı yaratılıp, dedikodu çarkları dönebilir mi? O Kurumda sevgisizlik ve saygısızlık ortamı yaratılabilir mi? O kurumda adaletsizlik yapılabilir mi?

Ben Hamza Mısırla birlikte Trabzon hakemliğine güven geldiğine inanıyorum. Ben Hamza Mısırla birlikte Trabzon hakemliğine hoşgörü geldiğine inananlardanım. Ben Hamza Mısırla birlikte Trabzon hakemliğinin hak ettiği yerlere geleceğine inanıyorum. Ben Hamza Mısırla birlikte Trabzon hakemliği kişilik ve kimlik bulacağı inancını taşıyorum. Kısacası Ben Hamza Mısıra adım gibi bu işi en iyi şekilde icra edeceğinden hiç şüphe duymuyorum. Çünkü Mısırın hakem arkadaşlarıyla yaptığı ilk toplantıda, bunların sinyallerini fazlasıyla verdiğini düşünüyorum.

Zira bana da gelen bilgiler bu doğrultuda. Dürüst ve doğruluğunun yanı sıra Mütevazı kişiliği ile karşısındakilerle gönül bağını çok çabuk kura bilen Hamza Mısırın kısa süre içerisinde bütün hakemlerle o gönül bağını kurup, onların gönül tellerine dokunacağına önce hakem camiası sonra bütün futbol severler inanmasını istiyorum. Bakın görünüz sonunda kazanan hakem camiası olacaktır. Egosu olmayan, bulunduğu koltuktan güç almayıp, kendi kişiliği ve duruşuyla o koltuğa güç veren Hamza Mısır ile diyalog kurmak, bir ağabeyle bir kardeşle diyalog kurmak kadar kolay olduğunu Mısıra yaklaşınca daha iyi anlayacaksınız.

İNANIP GÜVENSİNLER
Hamza Mısır’ın MHK üyesi olmasıyla birlikte, Trabzon bölgesi hakemlerinin yüzü gülmeye başladı. Sadece Trabzon bölgesi hakemlerinin mi yüzü gülüyor. Tabi ki hayır... Mısır’a bağlı olan bölgelerdeki bütün hakemlerin yüzleri gülmeye başladı. Bir keren şunu herkes iyi ezberleyip iyi bilsin, Mısır, hakka ve hakkaniyete inanan bir kardeşimizdir. Bir başka kişinin hakkı olanı, bir başka birisine asla vermez ve yedirmez.

Her zaman, her yerde, hangi görevde olursa olsun Hamza Mısır’ın önceliği hak, hukuk ve adaletten yana olmuştur. Buradan vermek istediğim mesaj şudur, Hamza hocaya hakem camiası inanıp güven duysun. Görecekler ki, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Ve Gelecek onlar için güzel olacak. Böylelikle Hakemlikte güzel günler görüp güzel günler yaşayacaklardır.