Türkiye tarafından hem Cerablus hem de Afrin operasyonları esnasında sıkça dillendirilen "Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygılıyız" sözü gerçektir ama tek koşul değildir.

Şartlar Suriye'nin toprak bütünlüğünü sağlamaya yetmezse Türkiye inanarak söylediği bu sözü yeniden revize emekten çekinmeyecektir kanaatindeyim.

Amerika PKK ile irtibatı kesmeyip Afrin'den ve Mumbiç'ten vazgeçerek PKK'ya Türkiye'nin itiraz etmeyeceği şu an elinde tuttuğu yerleri bağımsız olmasa bile federal veye otonomi verilerek gevşek bir siyasi bağla Suriye'ye bağlı olmayı kabullendirmek için telkinde bulunacaktır. Yani Afrin, Cerablus, Mumbiç üçgeni sizin telkininizde olacak şekilde bir federal ya da otonomi olsun bizim elimizdeki Fırat'ın doğusu da bizim telkinimize riayet eden bir federal ya da otonomi olsun diyeceklerdir. Başka yolları da yoktur.

Bu öneriler Suriye'nin sözde toprak bütünlüğünün muhafazası anlamına gelse de gerçekte parçalanmış bir Suriye hakikatine bir kılıf olacak.

Rusya ve İran'ın tuttuğu alanlar merkezi hükümetin yani parçalara bölünmüş Suriye'nin sözde hükmedicisi ilan edilecek. Esat denize düştüğü için yılana sarılmak durumunda bırakılacak.

Türkiye kalıcı toprak kazanarak bazı şeylere göz yumar mı emin olmasam da yumabilir diye düşünüyorum.

Siz zannetmeyin ABD Dışişleri Bakanı Tilerson, Türkiye'yi memnun etmeden buralarda at oynatılmayacağını bilmiyor. Onlar her şeyin farkında. Aslında Amerika'da bulunan yeni gaz ve petrol kaynakları ABD'yi yüzyıl daha dışa bağımlı olmadan idare edecek düzeyde. Peki buna petrol savaşı niçin deniyor? Aslında bu bir petrol savaşı değil bu enerji yollarını tutma savaşıdır. Çin, Hindistan, İran gücüyle; Türk, Rus yakınlaşması arasına barikat çekmektir.

Şu da bilinmelidir ki yukarıdaki hedefler sanal değil ama hepsinden önemli başka bir gerçek daha var. O da ABD'nin İsrail'in etrafındaki tehlikeleri boşaltmak, ona parmak sallayacak uzak yakın bütün tehlikeleri bertaraf etmek stratejisidir. Yani İsrail, güttüğü diğer gerçeklerin fevkindedir.

Suriye meselesi, Türkiye'ye külfet yüklediği kadar fırsat da barındırıyor. Olur da Suriye'nin toprak bütünlüğü hayal olursa bizim de sözlerimiz yalan olur. Yani kan döktüğümüz toprakları nüfusuyla beraber üstümüze yazarız. Fırat'ın doğusundaki oluşumla biz değil bu kez merkezi hükümet cebelleşsin.

Nasılsa iyiyken Esad, kötüyken Eset, limoniyken de sonu 't'li Esat oluveriyor bizim literatürümüzde. Bekamızdan önemli değil ya bir caninin ismi...