5 Aralık 2015 Cumartesi günü Trabzon Hayri Gür Spor Salonu’nda başladı bütün hikaye. Muharrem USTA o gün Mircea Lucescu’yu Trabzonspor’a teknik direktör olarak getireceğini söyledi ve ilk karşılıksız vaat böyle başladı.

   Siyaseti iyi biliyordu… Sonuçlar açıklanıp 13 oy ile Celil HEKİMOĞLU’na fark atıp Trabzonspor’a Başkan seçildiğinde sahneye çıktı ve günün eski Başkanı İbrahim Ethem HACIOSMANOĞLU’nun alkışlanmasını istedi.

   Sonrasında konuşmalarına başladı ‘50. Yılda şampiyonluğa emin adımlarla ilerleyeceğiz’ dedi. Bizler de inandık. Fakat inanmamızın nedeni Muharrem USTA olmadı. Bizler zaten her sene şampiyon olacağımıza inanıyorduk. Yani duygularımızla ilk oynayan Muharrem USTA değildi.

   Muharrem USTA’dan önce bu güne kadar 15 Başkan görev yaptı, Trabzonspor’da ve hatırladığım Başkanlar’ın hepsi de görevi bırakırken sitemde bulundu.

   Peki neden?

   Sizler Başkan seçilirken vaatlerde bulunuyorsunuz büyük Trabzonspor taraftarı bunun hesabını sorunca kötü mü oluyor? Milyonlarca Euro para alıyorsunuz asgari ücretle maç bileti alan taraftar o paraları Trabzonspor kasasına dolduruyor. Her kötü gidişte taraftarlarla kavga etmek neden? Büyük takımların büyük taraftarları olur. Bizler Trabzonspor taraftarının büyük olduğuna inanıyoruz fakat aynı büyüklüğü sizlerden göremiyoruz.

    ‘Trabzonspor TV bizim için büyük bir vaat değil, göreve gelirsek tak diye bitireceğiz’ dedi Sayın USTA. Dediği gibi de oldu ‘tak’ diye bitirdi bütün hayallerimizi.

   Trabzonspor ancak hesabı sorulabilir bir mekanizma kurduğunda başarılı olacaktır. Futbolcunun teknik direktöre saygı duymadığı, Başkan’ın yalan vaatler ile başa geldiği, futbolun siyasetin kölesi olduğu, futbolcunun taraftar gözüyle bakmadığı, yönetime giren çıkanın belli olmadığı bir düzende daha nice 50 senelere.

   34 senedir şampiyonluk göremedik diyeceğim birileri 2010-2011’de biz şampiyon olduk diyecek. İşte tam da o noktadayım. Kazandığımız şampiyonluğu bile alamayacak yönetimler idare ediyor Trabzonspor’u ve kimseye taraftar olarak hesap soramıyoruz. 

   ‘Trabzon’un bir girişine bir de çıkışına kale koymuşlar bütün nüfus maç yapıyor’ demişti bir yazar. Düşününce ne kadar da doğru bir söz olduğunu anladım. Trabzon’un çok sorunu var ve bunlardan sadece birisi Trabzonspor. Spor yazarları kusura bakmasın fakat bu başıboşluğa kayıtsız kalamadım.

   Bir daha sporla ilgili yazı yazmamak dileğiyle. Hesabı sorulabilir ve güven dolu yıllara.