Mide geçiş yolu daralır. Az miktarda gıdayla doyma hissi oluşur. İştah hissi veren hormon üretimi düşer. İştah azalır. “Her şeyden yemeli, ama az yemeli” tavsiyesine uygundur. Besinlerin mide-bağırsak sistemindeki doğal akış sırası korunur. 

Obezite için yapılan diğer bir ameliyat olan gastrik bypass ile karşılaştırıldığında Gastrik baypass ameliyatından sonra sindirimde midenin çoğunun ve ince bağırsağın bir kısmının devre dışı kalmasına bağlı komplikasyonlar tüp mide ameliyatında görülmez. Gastrik bypass ameliyatına oranla tüp mide ameliyatı daha kolay ve daha kısa bir ameliyattır. Gastrik bypass ameliyatına göre hastanede kalış süresi daha kısadır.
Tüp mide ameliyatı etkinlik açısından Mide katlama ameliyatından daha üstündür. Mide katlamada sindirimin devam edeceği mide tüpü muhtelif şekillerde olabilirken tüp mide ameliyatında standart bir biçim ve hacim oluşturulması mümkündür.

Obezite için yapılan diğer bir işlem olan gastrik band (mide kelepçesi) ameliyatında vücutta kalıcı bir yabancı cisim bırakılır.

Tüp midede bırakılmaz. Tüp mide ameliyat gerekirse diğer bazı obezite ameliyatlarına çevrilebilir.

DEZAVANTAJLARI ...
Midenin büyük bir kısmı çıkartılır. Midenin tekrar doğal haline döndürülmesi mümkün değildir. Sıvı ve yüksek kalorili gıdalara, şekerli gıdalara düşkün olanlarda zayıflatma potansiyeli azalabilir. Tüp haline getirilmiş midenin zamanla genişlemesi ve buna bağlı olarak kilo kaybettirici etkisinin yıllar içinde azalması ihtimali vardır. Mide katlama ameliyatına göre daha çok teknolojik malzeme gerektirir bir ameliyattır. Yaygın olarak yapılan bir ameliyat haline gelmesi son on yıl içinde olmuştur. Çok geniş hasta gruplarında beş yıllık sonuçları oldukça başarılı olmakla birlikte daha uzun dönem takip sonuçları henüz bilinmemektedir.

TÜP MİDE AMELİYATI TEHLİKELİ Mİ?
En kestirme cevap: Tüm ameliyatlar göz önüne alındığında tüp mide ameliyatı orta derecede riskli bir ameliyattır. Her ameliyat için belirli bir komplikasyon oranı vardır. Başka bir deyişle; ameliyat için gerekli tüm bilgi, tecrübe, donanım, özen ve dikkat hepsi ortaya konulmuş ve her türlü tedbir alınmış olduğu halde -her ameliyat türü için belirli bir oranda-arzu edilmeyen sonuçlarla karşılaşma riski vardır. Tüp mide -diğer adıyla mide küçültme- ameliyatı geçiren hastaların %1-2'si önemli sorunlar yaşayabilir.

Yüzde 3-4 kadarı hafif problemlerle karşılaşabilir. Yüzde %95'i ise ameliyatla ilgili hiçbir sorun yaşamadan taburcu olur ve haftalar içinde olağan gündelik yaşamına döner. Tüp mide ameliyatı geçirmiş binlerce hastanın takip sonuçlarını gösterir tıbbi raporlarda, ameliyata bağlı hayati tehlike riski binde 4 (%0,3-%0,5 arasında) bildirilmektedir.

Bu oran kalça protezi ameliyatındakine benzerdir. Bir fikir vermesi açısından apandisit ameliyatlarında hayati tehlike riski binde 1 (%0,1), kalp koroner bypass ameliyatlarında ise binde 20 (%2) kadardır. Başka bir ifadeyle obezite ameliyatı riski kabaca apandisit ameliyatı riskinin 4 katı, kalp ameliayatı riskinin 4'te biri kadardır. Ameliyat öncesinde, ameliyat sırasında ve ameliyat sonrasında titizlikle alınacak önlemlerle ciddi riskler sıfırlanamasa da büyük ölçüde azaltılabir.

İleri yaştaki hastalarda, obeziteye bağlı sağlık sorunları gelişmiş hastalarda, zor kontrol altında tutulabilen genel-sistemik hastalıkları olan hastalarda ise riskler daha yüksektir. Tüp mide ameliyatından sonra görülen en ciddi komplikasyon midenin çıkartılan kısmının ayrılması sırasında oluşturulan zımba hattından sızma-kaçak olmasıdır. Bu tür bir sorun ortaya çıkacaksa bu çoğu zaman ameliyattan sonraki ilk bir hafta içinde olur.

HANGİSİ DAHA RİSKLİ
Sıkça bahsedilen risklerine rağmen obezite ameliyatlarının giderek daha yaygın olarak uygulanmaya devam edilmesinin altında yatan gerçek şudur; Bu ameliyatlarda karşılaşılabilecek sorunlar terazinin bir kefesine, ameliyat olmadan hastalık derecesinde obez olarak yaşamaya devam etmenin riskleri terazinin diğer kefesine konulduğu zaman obez olarak yaşamaya devam etmenin daha riskli olduğu bilimsel olarak açık ve net bir şekilde ortaya konulmuş bir gerçektir.

Bazı uzun dönem takip çalışmalarında, başlangıçta benzer özelliklere sahip morbid obezite hastaları, ameliyat olanlar ve olmayanlar olarak ayrılıp izlenmiştir. On yılı aşkın takipler sonunda hayati tehlike riski ameliyat olan hasta grubunda bariz bir şekilde daha düşük bulunmuştur.