Trabzon’un Araklı ilçesinin muhteşem çamları ve deniz manzarası ile adeta turizm cennetini andıran Turup mevkiinde Dubai asıllı Armada Grup tarafından yapılması planlanan yaklaşık bir milyar doların üzerindeki mega proje, geçtiğimiz günlerde Ankara’da bürokrasi engeline takılmıştı.

Peki ama içerisinde marina, özel üniversite, at çiftliği, özel hastane, otel, sosyal donatı alanları gibi projeler olan dev projeye Ankara’dan vize çıkmamasının sebebi ne?

Projenin iptal edilmesinin perde arkasında hangi sebepler yatıyor.

Elbette hiçbir şey sebepsiz değil.

Bilindiği üzere Turup’un, 49 yıllığına Armada Grub’a yap-işlet-devret sistemi ile kiralanması planlanıyordu.  

Öyle ki projede imzalar bile atılmış, geçtiğimiz günlerde projenin hayata geçirilmesi için marinanın yapımına başlanacaktı.

Ama her ne olduysa işin rengi değişti. Proje bir anda iptal oldu.

Proje iptal olunca da doğal olarak başta vatandaşlar olmak üzere tüm kamuoyu, Araklı’ya ve Trabzon’a çok büyük ekonomik kazanımları olacak bu mega projenin durduk yere neden iptal edildiğini merak etti.

Kimileri Araklı ve Trabzon’daki siyasilerin, STK’ların beceriksizliğinden dolayı bu projenin iptal edildiğini dile getirdi.

Ancak işin iç yüzü hiç de sanıldığı gibi değil aslında.

Resmi bir ağızdan edindiğim bilgiyi kamuoyu ile paylaşmak istiyorum.

Turup projesini çok yakından takip eden bir yetkilimizin iddiasına göre, projenin iptal nedeni sadece hazine arazisi olduğu için değil.

Bu yetkilimizin iddiasına göre Armada Grup patronu Dubaili iş adamı Mohammed Rahif Hakmi’nin doğ harikası Turup’u satıl almak istediği ileri sürüldü.

Evet, projenin iptal edilmesindeki asıl nedenin Hakmi’nin Turup’u satın almak istemesi yatıyor. İddia bu yönde.

Hal böyle olunca da doğal olarak Ankara’da bu duruma engel oluyor.

Hiç kimse kusura bakmasın, böylesine muhteşem bir doğa harikası ve devlet hazinesi kimseye satılamaz.

Bizler de Turup’un boş kalmaması için şehrimize ve ülkemize ekonomik girdi sağlaması için orada mega projenin her daim destekçisi olmuştuk.

Ancak satın alma işin içerisine girince durum değişiyor tabii.

Çok şükür ki şehrimizin menfaatlerini düşünen ilgili kurumlarımız, yetkilerimiz, turizm cenneti Turup’un satılmasına mani olmuş.

Peki bundan sonra ne olacak?

Etrafı çamlıklarla kaplı olan, deniz manzaralı, ziyaretçilerine Araklı’yı tepeden seyredebilme imkanı sunan Turup, hazine arazisi olarak yine yıllarca bomboş olarak mı kalacak?

Yine bazı kendini bilmez kişilerin alem yeri olarak mı kalacak?

Yetkilimize bunu da sorduk. Aldığım cevap da ise Turup’un muhakkak turizme kazandırılacağını söyledi.

Arap yatırımcılar olmazsa farklı bir yatırımcının eliyle Turup’un turizm cennetine dönüştürülmesi muhakkak planlanıyor. Tabii muhteşem çamlara zarar vermeden..

Turup’un doğal güzelliği bozulmadan.

Ama bugün, ama yarın.Bir gün muhakkak Turup’un turizme kazandırılacağına inanıyorum.

Bu arada şunu da ifade etmek isterim ki Turup’tan kendisine rant sağlamaya çalışan bazı hadsiz kişilerin orayı yakmaya çalıştıkları bilgileri de bizlere zaman zaman ulaşıyor.

Hatta geçtiğimiz yıllarda birkaç defa orada yangın çıkarılmış, neyse ki çok kısa süre içerisinde Araklı Belediyesi’nin girişimleri ile yangın kontrol altına alınmıştı.

Öyle ki Araklı Belediye Başkanı Recep Çebi başta olmak üzere belediye yetkilileri Turup’un zarar verilmemesi için adeta teyakkuz halinde.

Turup’a zarar vermek isteyenlere bir çift sözümüz var, hainliği bırakın, şehrinize ve ülkenize ihanet etmeyin…