Çöplerin onurlandırıldığı, bidonların en ihtimamlı konuk kabul edildiği bir vasatta park etmiş bir dünyadayız. Eskiden kirler gizlenirdi, devletlerin devletlere taktığı çelmeler inkar edilirdi. Şimdi öyle mi!

Müttefik bildiğimiz düşmanla müttehit olmuş.

Hümanist bildiklerimiz kominist, kominist bildiklerimiz dine konmuş.

Yani kim hangi dalda tünüyor belli değil.

Aslında dönen bütün numaranın öznesi belli; İsrail...

İsrail'in etrafına kalkan örme çalışması bütün işin özeti.

Ha bu arada malı götürmek de cabası...

Kürtlerin taş olduğu bir inşaat sürüyor. Örülen kalkanın çimentosu ise DAEŞ denen kan fareleri.

Haysiyetin çoktan aramızdan ayrıldığı, güvenin tamamen sürgün edildiği bir dünyada tek, "insanlık yaşasın" diyen bir Türkiye var.

Bu haykırışa dışarıdan kulak veren zaten kalmadı da bari içeriden itiraz gelmese.

Türkiye'yi hareket edemez hale getirmek için çok planlar güncellendi. Her seferinde Rabbimizin de yardımıyla biçilen dar elbise yırtılıp atıldı.

Halen terzilerin en iblisleri yenisini dikmek için tela, teğel atıyor.

Bakınız şayet Türkiye olmazsa toptan İslam alemi felç olmuş demektir.

Türkiye de sınırsız imkanlara sahip değil ya, gücünün fevkinde bu aymazlığa isyan ediyor.

Bazen somut bazet soyut nara atıyor.

Bir düşünün: "Efendiler sofralarına çöpleri, bidonları" niçin almış ola ki!

Bunlara tahammül etmelerinde bir şeytani hizmet söz konusu olmalı değil mi!

"Büyük direnci sele vermek" için çere, çöpe, oduna, kayaya, bidona ihtiyaç var.

İş görüldü mü o pis yığın, biyolojik veya kimyasal ayrıştırmaya tabi tutulabilir.

Yani baş engel Türkiye, hele bir devredışı kalsın da gerisi teferruat onlar için.

Vaziyet buyken dünyada, "bizim dediklerimiz"in siyasi kinle gerçekleri göremeyişlerine yanmamak, esef etmemek elde mi!

Türkiye bir çelik irade görüntüsü vermeli oysaki...

"Yarın birbirimizi yemek için vaktimiz olsun" isteyenler "toptan yok olma yerine" sırf bu hesaplaşma adına adam olmalı!

İçerideki hadiselere kilitlenerek dışarıdan gelen kasırgayı görmemek asla mazur görülemez.

Görmüyor musunuz adamlar; çöple, bidonla, balçıkla, çamurla sele tutmaya çalışıyorlar bizleri...

İktidarı ve muhalefetiyle artık "kıyam vakti" gelmedi mi?

Dedik ya hele bir "vartayı atlatalım" döneriz aşamadığımız o bitmez iç çekişmelere...