Kayserispor maçı aslında bıçak sırtı bir karşılaşmaydı. Çünkü bir yanda hedefini Avrupa olarak belirleyen Trabzonspor, diğer yanda ise kümede kalmak için artık son kozlarını oynayan Kayserispor vardı. Bu nedenle maçın atmosferinin üst seviyede olması bekleniyordu. Maç günü Trabzon sokaklarında Bordo-Mavili taraftarlarla, Sarı-Kırmızılı taraftarlar kol kolaydı. Tribünlerde de benzer manzara vardı. Demek ki istendiğinde futbol barışa da hizmet edebiliyordu. Bunun tüm kulüp taraftarları, yönetimleri, teknik direktörleri ve futbolcuları tarafından da böyle değerlendirmesi gerektiğinin altını çizmek gerekir. Trabzonspor Teknik Direktörü Ersun Yanal, sakatlığı nedeniyle kadroya almadığı Okay Yokuşlu yerine Aytaç Kara’yı tercih etti. Bu değişimin takıma olumlu mu olumsuz mu yansıyacağı önemliydi.

Çünkü Okay, uzun süredir değişmez olarak oynarken, Aytaç ise sonradan oyuna giren futbolcu durumundaydı. Yanal’ın Aytaç tercihinin sonuçları ilk yarı boyunca kendini gösterdi. Trabzonspor orta alanda kaşandığı topları istediği gibi rakip yarı alana gönderemedi. Bunun sonucu da baskılı bir futbolu ortaya koyamadı.

TRABZONSPOR FUTBOL KALİTESİ AÇISINDAN KÖTÜYDÜ

Kayserispor, 7’nci dakikada Trabzonspor’un savunmasının uyumasıyla ve Deniz Türüç aracılığıyla öne geçti. Bu golden sonra Bordo-Mavililerin baskı kuracağı düşünüldü ancak böyle bir oyun ortaya çıkmadı. Çünkü orta alandaki oyuncular bir türlü topu çabuk kullanamadı, birçok topu ise kaptırdılar, ya da yanlış yerlere pas attılar. Kayserispor orta sahaya Lawal, Deniz ve Rotman ile tuttular. Bordo-Mavili ekip o kadar etkisizdi ki ilk tehlikeyi 30’ncu dakikada Yusuf’un klas vuruşunu kaleci Muammer’in mükemmel önlemesiyle yaratabildi. Sonra 34’ncü dakikada Rodallega’nın akıllı vuruşuyla gelen gol yüreklere su serpti. Bu gol bile Trabzonspor’un etkin oyun ortaya koymasına yetmedi. Maçın 41’nci dakikasında Laval’ın taşıdığı topta Aytaç’ın bir türlü doğru müdahaleyi yapamaması, Uğur Demirok’un zamanında bu oyuncunun önünü kesmemesi ve siyahi ismin enfes vuruşunun filelerle buluşmasıyla birlikte tribünler bir anda buz kesti. Fakat Rodallega’nın nefis serbest vuruşunda direkten dönen topu Mbiala’nın elle kesmesi, kazanılan penaltı ve bunun maçın en kötü isimlerinden biri olan Uğur tarafından filelerle buluşturulması ikinci yarı adına umudun skora yansıması oldu.

YANAL'IN TEK DOĞRUSU BİLE YOKTU

İkinci yarıda Kayserispor daha fazla pozisyon buldu. Trabzonspor savunması çok hata yaparken, orta alandaki futbolcuların da gerekli desteği vermemesi, kanatların da geriye gelme konusundaki olumsuz tutumu konuk ekibin az da olsa tehlikeli girişimlerde bulunmasının nedeniydi. Maçın 51’nci dakikasında Wellington’un getirip Deniz Türüç’e, ‘al da at’ niteliğindeki pasını bu oyuncunun auta göndermesi bu takım adına şansızlıktı. Ardından Umut’un frikikten gönderdiği topun barajda elle oynanmasına rağmen penaltı olarak değerlendirilmemesi konuk ekibe haksızlıktı. Ancak 75’nci dakikada Lawal, yine Welliğton’un getirip ortaladığı topu kafayla filelere gönderirken, Trabzonspor savunmasının uyuması dikkat çekiciydi. Bu maçta Durica, Uğur, N’doye, Yusuf, Aytaç başta olmak üzere tüm futbolcular kötüydü.

Ama en kötüsü de Ersun Yanal’dı. Çünkü Yanal hem ilk 11’i belirlerken, Aytaç gibi sırf transferini yaptığı için adeta torpilli 18’e giren bir isme bel bağlaması, bir maçta işe yaradı diye çift forvette devam etmesi affedilir gibi değildi. Oyuna çok geç müdahale etti. Wellington’a önlem alma gereği bile hissetmedi. Rakip takımın ön liberosu 2 gol atarken, bunun sorumlularını kenara almadı. Sahada Trabzonspor adına pozisyon üreten, gol atan, topu direkten dönen Rodallega’nın oyundan alınması tam bir cinayetti. Aytaç, Olcay, N’doye ve daha birçok isim çıkabilirdi ama tercih asla Kolombiyalı olmamalıydı. Ersun Yanal takım geriye düşmesine rağmen ikinci değişikliğini 83’ncü dakikada Aytaç-Bero ile yapması da skandaldı. Ve üçüncü oyuncu değişikliğine bile ihtiyaç duymadı. Sonuç olarak maçı kaybedip, belki de takımın Avrupa’ya gitmemesi için ne gerekiyorsa yaptı.

Başkan ve yönetimin el üstünde tuttuğu

Ersun Yanal!