Nasılsa herkes her şeyi biliyor, üstelik bilgelik kıvamında. Ne yana dönsek bilgi fışkırıyor bu “bilge dünyada.” Fikir sahibi olmadan bilgi sahibi olanların “Sosyal dünyaları / sanal dünyaları” çok renkli.
Ekonomiden bilime, sanattan edebiyata, diplomasiden siyasete, dinden felsefeye, tarihten mitolojiye, kültürden medeniyete dağarcıklar dolmuş taşıyor. Taşkınlıklar zaman zaman bazı kişileri megalomanlığa bile savurabiliyor. Bilgelik; matematik ve dil eksikliğini zaman zaman itiraf etse de…
E o kadar kusur “kadı kızında da olur.” Her ne kadar evlere artık gazete girmiyor, kitapçılarda sınavlara hazırlık kitapları dışında edebi eser satışı pek olmuyorsa da “bilgelik gelişimi hızla devam ediyor.”
Kütüphanelerin sınavlara hazırlanan öğrenciler dışında pek ziyaretçileri olmasa da fikir sahibi olmadan bilgi sahibi olma iradesi artık sokakları da renklendiriyor. Bu “Bilge dünyada” nasıl davranmalıyız ki “cehaletimiz” ortaya çıkmasın Ne yapsak da “Bilgelik serabında” çöl fırtınasına tutulmasak.
Bu “Sosyal ve sanal dünyanın” dayanaksız özgüveninde boğulmamak, sabırlı ve yararlı olmayı sürdürmek mümkün mü?
***
Ne yapılsa doğru olur? Az da olsa bildiklerimizi paketleyip rafa kaldırıp susmalı mı? Ya da kalabalığa karışıp atmosferin tadına varmayı mı denemeli? Yoksa kör ve sağır tutumu takınarak varlığın inkârı üzerine yan gelip yatmalı mı? Hatta dahası; elimize tutuşturulmaya gayret edilen alkışların sıcaklığına kapılıp artık ben de her şeyi biliyorum duruşuna mı yaslanmalı?
Veya “Ayıyı vurmadan postunu satışa çıkaranların” dünyasına mı eklenmeli?
Son tahlilde beyaz bayrak çekip gölgesinde uzanmalı mı? Biliyorum ki hiçbir kaçış hamlesi rahatlatmaz. Takılacak a’ma gözlükleri görmeyi engellemez.
Lal olmak düşünmeyi durduramaz. Yan gelip yatmak huzur vermez. Başkalarının üflediği nefesten soluklanmak yaşatmaz. Meydanı eksik ya da yanlış bilgiye terk edip izzeti ikbâl ile çekilmek mutlu etmez. Beyaz bayrak çekmek alın teri harcanmış doğru bilgiye yakışmaz.
***
Doğrusu, doğruluğu her zaman geçerli olandır!
Okumak, araştırmak, düşünmek ve sorgulamak. Bilgi ukalalığına teslim olmadan, bilginin gücüne inanmak.
Cehaletin post satışına ve ayıyı vurmasına, doğru yaklaşımlarla engel olmak. Doğrusu her şart ve durumda anlatmaya devam etmek.