ASALETE KARŞI EĞİTİM
Asaletin geçmişten geleceğe genetik kodlar aracılığıyla sonraki nesillere intikal ettiğini de her zaman kabul ettim, ederim.
Milletlerin, boyların, aşiretlerin, sülalelerin asaleti anlamada asıl parmak izini taşıdığını da açıkça hep düşündüm, düşünürüm.
Büyüklerimden işittiğim şu küçük kıssa(hikayecik) yukarıda anlattıklarımın dayanağını oluşturuyor. Rahmetli babamın 'Maya ile kaya değişmez' dediğini hiç ama hiç unutmam.
Eskiden beri anlatılan bu ders verici anlatıyı sizlere aktarayım:
Asalete önem veren bir aileyle, her şeyin başı eğitimdir diyen bir aile, medeni ölçüler içerisinde bu konuyu sürekli tartışırlar. Bir gün eğitime önem veren aileyi asalete önem veren aile evine davet eder. Eğitime önem veren ailenin öyle bir kedisi vardır ki misafirlere çay ikram edecek bir şekilde yetiştirilmiştir. Çay içme faslı yaklaştığında evin sahibi 'çaylar' diyerek kapıyı açar. Evin kedisi tepsiyle içeri girer. Misafirlere getirdiği çayları sırayla dağıtır. Evin sahibi ince bir istihza ile 'ya komşu gördün mü eğitimin önemini, afiyetle iç kedimin getirdiği İkramı' diyerek eğitimin önemini uygulamalı olarak misafirine gösterir. Misafir 'haklısın komşu, bugüne dek ilk kez bir kedinin ikramından nasiplendim, tebrik ederim' der. Kalkma vakti geldiğinde 'bir başka zaman kedinin çayını yine içmek isterim' diye de ekler. Ev sahibi 'hay hay beklerim' der. Bir zaman sonra asaleti savunan komşu, kedi sahibi komşusuna tekrar misafir olur. Çay faslı gelir, ev sahibi yine 'çaylar' der ve kedi misafirlere çay dağıtmaya başlar. Asalete önem veren hazırlıklı gelmiştir ve cebinden çıkardığı beyaz bir fareyi salar ortaya. Kedi fareyi görünce atar tepsiyi ve düşer peşine.. Ev sahibi şaşkındır. Asalet erbabı patlatır cevabı: 'Bunun dedesi de fare yakalardı' der.
Asaletin zaferi karşısında şaşkınlığını gizleyemeyen kedi sahibi, komşusuna 'sen haklısın' demek zorunda kalır.
Evet asaletin bir vakar olduğunu, bir duruş ve düşünüş güzelliği olduğunu kabül etmek gerekir.
Büyüğün büyüklük bilgisi ve küçüklere ilgisi; küçüğün küçüklük endamı ve büyüğüne karşı encamı asaletin izlenebilen müşahhas halidir.
Farkını fark ettiren, oturuşu, konuşuşu ve susuşuyla resimleşen bir pozdur asalet..
Kibirle sakın karıştırmayın onu. Asaletli insan mütevazidir, empati kurmasını bilendir.
Asaletli insan kendi asaletinden bahseden değil onun asaletinden başkalarının bahsettiği orijinal bir kimliktir.
Asaletli insan hakaret etmez, hakarete de asla maruz kalmaz. Asaletli insanla göz teması kuran kişi onun tavırlarından değişik bir insanla karşı karşıya kaldığını anlar ve davranış akordunun teline öyle vurur.
Bu güzel anekdot benim zihnimde barındırdıklarımın temelini oluşturuyor. Hala hep derim, eğitim bir yere kader.. Senin cevher-i asliyende yanı mayanda asalet kaçağı yoksa o zaman eğitim bir anlam ifade eder.
Genlerden sıçraya sıçraya gelen asalet, soyut bir kavram olarak algı dünyamızda yer alsa da etrafına bakmasını bilen onu somutluk aynasında seyredebilir.
"Asalet, uzun zaman kültür beşiğinde belenip karakterleşen haslettir." (T.O)