Trabzonspor, kalesinde gördüğü erken golün sendromundan çıktıktan sonra Galatasaray kalesine gitmeye başladı ama atakları çok etkisizdi. Rakip çok adamla Trabzonspor kalesine gelirken, Bordo-Mavililer ise adeta tek adamla 3. bölgede tehlikeli olmanın peşindeydi.
Fırtına’nın kendilerinde… Trabzonspor, rakibinden zorla kazandığı topların birçoğunu 1 dakika bile ayaklarında saklayamadı. Barış Alper Yılmaz’ın attığı golde, Trabzonsporlu futbolcuların zincirleme hataları vardı. Gerilere kadar gelerek sahasından top çıkarmak isteyen Zubkov’un ters vuruşunu değerlendiren İstanbul takımı, Trabzonspor savunmasının uykusundan faydalanarak öne geçen taraf oldu.
Fırtına’nın golcü silahlarından Ukraynalı Zubkov, en kötü ilk yarı maçını ortaya koydu. Bordo-Mavililer, beraberliği yakalamak için Ozan ile pozisyon buldu. Banza’nın Galatasaraylı savunma oyuncusu Davinson’un ayağından söktüğü topu Ozan’ın önüne bıraktı ancak bu futbolcu topu Galatasaray kalecisi Günay’a teslim etti.
Bordo-Mavililer, ilk yarının sonlarına doğru vitesi artırırken, Galatasaray ise skoru koruyarak kontra ataklarla gol arayışına girdi, frene bastı gibi.
Bu yarının bitimine çok az kala Trabzonspor’da önemli bir sakatlık yaşandı. Batagov sakatlanınca yerine Lundstram dahil oldu. Orta alanda görev yapan Okay, savunmacı Savić’in yanına geçerken, oyuna giren İngiliz oyuncu orta alanda yer aldı.
Hakem Cihan Aydın’ın Savić’e verdiği kart çok yanlıştı. Savić–Osimhen mücadelesinde Trabzonsporlu oyuncu sadece topa dokundu. Bence faul olsa bile sarı kart olmamalıydı.
İkinci yarının hemen ilk dakikasında ikinci golü yiyen Trabzonspor’un kimyası, fiziği ve futbolu yok oldu. Sahada ne yaptığını bilen sadece Batagov ve Nwakaeme vardı.
Bordo-Mavililer, bugüne kadar oynadığı final maçlarının en kötü oyununu ortaya koydu. Trabzonspor, sarı-kırmızılı takıma hiçbir yönüyle cevap veremezken aciz halde kaldı. Bu takımla bu kadar mıydı acaba?