GENEL

BİR KÜLTÜR BİR TUTKU BİR YAŞAM BİÇİMİ: VOSVOS

Vosvos yalnızca yeni modelleri ile değil; “pire” diye anılan 1960 öncesi modelleri ile de sokaklarda gezmeye devam ediyor. Şenlikler, buluşmalar ve kamplar düzenleyen Vosvos severler birçok ilde bir araya geliyor ve Vosvos kültürü yaşatılıyor.

VW BEETLE TARİHİ
Yaşadığımız dünyanın en önemli icatlarından biri de Otomobil. Otomobil endüstrisin de köklü araçlar da yer alıyor. Birçok otomobil firmasının ikonikleşmiş araçları var. Bu İkonik araçların öne çıkmasındaki asıl sebep ise dönemin mevcut şartlarının yanısıra ardından araçların işçiliği ve performansı gelir. Ayrıca bazı otomobillerin tasarımı da kendini hemen belli eder. İşte, o araçlardan biri olan Volkswagen Beetle, ülkemizde takılan isimleri ile kaplumbağa, tostos, tosbağ, vosvos hem döneminin hem de bugünün ikonik araçları arasında yerini alıyor. Volkswagen Beetle her zaman sevilmiş ve ilgi çekmiştir.
Volkswagen Beetle, Porsche markasının kurucusu olan Ferdinand Porsche ve Hitler tarafından 1934 yılında temelleri atılan bir savaş aracı. 1934 Mayıs’ında Keiserhof Hotel’de bir araya gelen ikili, Alman ordusu ve halkının ihtiyaç duyduğu bir model üzerinde çalışmaya başlıyor. Hitler’in bu modelden beklentileri ise şu şekilde:
* 3 çocuklu bir Alman ailesini taşıyabilecek.
* 3 silahlı askeri taşıyabilecek.
* Sovyet soğuklarına direnebilecek.
* 100 km hıza ulaşabilecek.
* Fiyatı 1000 Reich Mark’ı geçmeyecek.
Yani Hitler’in aklındaki hem Alman savaş araçlarının eksikliklerini gidermek hem de ulaşılabilir bir araçla Alman halkını otomobil sahibi yapmak. Dönemin Alman savaş araçları su soğutmalı olduğu için Sovyet soğuklarına dayanamıyor ve arızalanıyor. Ancak, Hitler’in Ferdinand Porsche’den istediği bu model hem savaştaki eksikliği gideriyor hem de Alman ailelerinin üzerinde Nazi simgesi gamalı haç olan bir otomobile sahip olmasını sağlıyor. Aynı yıl Haziran ayında Alman Otomobil Endüstrisi Kurumu (RDA) prototip çalışmaları üzerine anlaşmaya varıyor. Tasarımı ise Béla Barényi isimli, 18 yaşındaki bir öğrencinin şasi çizimleri üzerine kuruluyor. Béla Barényi’nin 1925 yılında yaptığı şasi tasarımı, Hitler’in hacim koşullarını karşılıyor ve Ferdinand Porsche’nin de dokunuşlarıyla tüm gereklilikleri karşılayan bir modele dönüşüyor. Ancak, Vosvos tasarımının son hali bizzat Adolf Hitler tarafından yapılıyor Ferdinand Porsche ve Adolf Hitler’in ortak çalışması sonucu, ilk Vosvos prototipleri olan V1 ve V2 (cabrio) 1934 yılında tamamlanıyor. 1936 yılında ise 3 adet V3 prototipi geliştiriliyor. Bu modeller, karşılıklı yatay yerleştirilmiş, 4 zamanlı, 4 silindirli magnzeyum alaşımlı ve arkadan itişli şanzımana sahip. Vosvos modellerine Hitler tarafından verilen isim aslında KdF-Wagen. Ancak, bu isim Alman halkı tarafından da benimsenmiyor; tâ ki 1938 yılında New York Gazetesi Vosvos’dan “Beetle” diye bahsedene kadar. NY Times’ın beğenilen benzetmesi, böylece modele de ismini veriyor ve 1999 yılında üretime başlanan New Beetle’da ve geleceğin elektrikli Beetle’ında da bu isim korunmaya devam ediyor. Modelin tam ismi Volkswagen Beetle olsa da tıpkı ülkemizde olduğu gibi dünyanın birçok farklı bölgesinde de Beetle farklı isimlerle anılıyor.


VOSVOS, TÜRKİYE’DE
Peki ülkemiz Vosvos ile ne zaman tanışıyor. Bu tarih tam 73 yıl öncesine 1951 yılına kadar gidiyor.
Vosvos ilk kez 1951 yılında Op. Dr. Ömer Faik Çelebi tarafından getiriliyor. Almanya dönüşünde yanında yeni dostu ile Türkiye’ye dönen Çelebi, lacivert Vosvos’u ile tam 33 yıl boyunca Çamlıca sokaklarında geziyor. 1970’li yıllarda dünyada Vosvos rüzgarları eserken, ülkemizin bu göz ağrısına olan ilgi de artıyor. Günümüzde ise Vosvos yalnızca yeni modelleri ile değil; “pire” diye anılan 1960 öncesi modelleri ile de sokaklarda gezmeye devam ediyor. Şenlikler, buluşmalar ve kamplar düzenleyen Vosvos severler birçok ilimizde bir araya geliyor ve Vosvos kültürünü yaşatmaya devam ediyor. Vosvos’un 1968 sonrası edindiği kimliği de yaşatmayı hedefleyen dernekler, buluşma alanlarında çocuk ve hayvan etkinlikleri düzenlemeleri, toplu çevre temizliği yapmaları ve hiçbir Vosvos’u artlarında bırakmamaları ile biliniyor. Barışın ve sokak kültürünün simgelerinden olan model, 1970 ve 1980’ler boyunca Avrupa’da Vosvos rüzgarı esmesine neden oluyor ve Volkswagen’ın bile tahmin etmediği satış rakamlarına ulaşıyor. Üstelik yalnızca Avrupa’da değil; Güney Amerika ve Asya’da da oldukça beğenilen model, 2003 yılında son kez üretiliyor. Yerini ise bir süreliğine de olsa Volkswagen’ın bir diğer sevilen modeli olan Golf’e bırakıyor. Şasi olarak birçok ortak nokta paylaşsalar da Golf, hiçbir zaman Vosvos’un yerini dolduramadı. VW Beetle, 21.5 milyondan fazla satarak dünyanın en çok satılan otomobilleri arasında yer alıyor. VW Beetle, ülkemizde “vosvos”, “tosbağa “ “kaplumbağa “ gibi isimlerle anılıyor. Bir dip not, Golf daha sonraki yıllarda kendi başına kült bir model haline geldi.


VOSVOS İLE TANIŞMAM
Kendimde 1973 model Vosvos sahibiyim. Küçüklüğüm de ailemizin sahip olduğu ilk otomobil vosvosdu. Tabir yerinde ise Vosvos ile büyüdüğümü söyleye bilirim. Hatta otomobil kullanmayı bile Vosvos da öğrendim. Vosvos sevgim küçüklüğümden geliyor diyebilirim. 90’lı yılların başın da babam vosvosumuzu satınca, sevgim de uzun süre eksilme oldu, sokak da gördüğüm vosvoslara imrenerek ve özlemle bakar gün gelir yeniden yolumuz kesişir mi diye hep hayal ederdim. Bu hayalim 2023 yılının Mart ayın da gerçeğe dönüştü. Ve belirttiğim gibi 1973 model bir vosvosa sahip oldum. Bu ikonik otomobil sayesin de yüne Vosvos sahibi arkadaşlar ile Travos ( Trabzon Vosvos severler derneği) ile tanıştım. Travos çatısı altın da arkadaşlarımızla birçok etkinlik düzenledik. Özellikle çocuklar bu sevimli otomobili çok sevdiklerini söyleyebilirim. Minikler evlerin de oyuncak olarak hep gördükleri vosvosun gerçeğini görünce hem şaşkınlıklarını hem de mutlulukları görülmeye değer.
Ülkemizde birçok şehirde olduğu gibi Trabzon’da da Vosvos sevgisi üst düzeyde olduğumu belirtebilirim. Volkswagen’in tarihe meydan okuyan bu ikonik modeli yıllar geçse de dün olduğu gibi bugün ve gelecek de de en çok sevilen otomobiller arasın da ilk sırada yer almaya devam edecek. Bu tutku hiç bitmeyecek

Ahmet Çağlar Yıldırım