BU NASIL ANLAYIŞ!

Bugünlerde körfez ülkelerinden şehrimize yoğun bir şekilde akıp gelen Arap turistlere karşı oluşturulmaya çalışılan kin, nefret ve dışlama davranışları neyin nesidir?
Pandemi döneminden sonra, esnafımızın cebi dolmaya, yüzü gülmeye başlamış, yöre ekonomisine katkı sağlayan bu turizm hareketinin kime ne zararı var ki?
Adamlar senin ülkeni, senin Trabzon’unu tercih ederek gelmiş, havasını suyunu yeşilini ve her türlü güzelliklerini görmek, gönül rahatlığı içinde ailesi ile birlikte yaşayarak, tatilini burada yapıp gidecekler.
Üstelik esnafın cebini doldurarak gidecekler.
Mağazalar, lokantalar, dolmuşlar, velhasıl tüm esnafımız bu turizm hareketinden payını alacaklar.
Be kardeşim, neden bu duruma engel olmaya, bu durumu baltalamaya çalışıyorsunuz?
Bu algıyı yapanlar, bu nefret propagandasını oluşturup, bu turizm hareketini baltalamaya çalışanlar, biliniz ki bu bölgenin hem turizmini yok ediyorsunuz, hem de bu esnafın gelirine mani oluyorsunuz.
Ayrıca bu düşmanlıklarınızla, bu bölge insanını kötü göstermeye sebep olup, o insanların olumsuz bakışlarını ve nefretini kazandırıyorsunuz.
Bu olumsuz ve anlamsız duyarlılığınızı, yıllar önce Trabzon’umuzu adeta fuhuş merkezi haline getiren, otelleri evleri fuhuş haneye döndüren, evinde hayvanını satarak bu yolda heba eden, aile yuvalarını yıkan, Trabzon’umuzun imajını ve ahlâk anlayışını yok eden, bölgemizi istila edip tüm bu olumsuzlukları, bölgemizde sergileyen ve bunları yaşatan, adını nataşa koyduğunuz Rus kadınların istilasına göstermediniz.
O zamanki bu yıkıcı ahlak tahribatı durumunun karşısında iyi biliyorum ki sesiniz çıkmadı.
Bizler ve birçok insanlar bu olumsuzluklara karşı feryat ederken, sizler sadece seyrediyordunuz .
O gün üstelik Trabzon’un parası, bu sektör vasıtası ile Rusya’ya, Gürcistan’a ve oradaki diğer ülkelere çuvallarla taşınıyordu.
O zaman, ailelerinden ayrılıp, Rus kadınların peşine takılıp, onlarla evliliğin zirveye ulaştığı, ailelerin parçalandığı o dönemde hiç sesiniz çıkmazken, iki yıl çok sıkıntılar çeken tüm esnafın, pandemiden sonra oh dediği bu dönemde sizin karşıtlık eyleminize bir anlam vermek mümkün değil.
Bu karşıtlığınızı ancak şu şekilde ifade edebilirim.
Ülkemde bir yerde zorunlu olarak bir ağaç kesilse, hemen yollara dökülüp feryadı figanla; ormanlar kesiliyor, ormanlar yok ediliyor, orman katliamı yapıyorlar, demenizden başka bir şey değildir.
Siz Allah aşkına her olumlu şeye, illâ muhalefet yapmak için hep böyle mi davranacaksınız?
İnsafınız kurusun!