BU RUHU SAKIN KAYBETMEYİN..
Grup maçlarında iki kez Gençlerbirliği’ne kaybetti.
Ligin bitimine 2 hafta kala Play-Off’u garantiledi.
Play-Off’a Bahçecik ve Sürmene yenilgilileriyle başlayınca strese girdi.
Sonrasında Sebat maçını kazandı..
Burhan Özçilingir istifa etti yerine Serdar Şahin geldi.
İlk maçını kazandı. Sonra bir daha, bir daha, bir daha diyerek Play-Out karşılaşmasına adını yazdırdı.
Kazanmaya alıştıkça idmanları bile keyif verir cinsten olmuştu. İnanmışlık takımın iliklerine kadar işlemişti.
Ve final!..
Zağnos.. Muazzam kadro..
1 ay boyunca Serdar Hoca takımı çok diri tutmuş. Son dakikalarda düşüş yaşıyorlardı ancak devreye ruh girdi. Mesut sakatlandı, omuzu üzerine düşmüştü ama kolunu hareket ettirmeden koşmaya çalışıyordu..
Şükrü zaten maç öncesi idmanda bu maçı yeneceklerine inanmıştı.. Ama yorgundu, 40 yılın vermiş olduğu yorgunluk.. Ogün kanattan yırtarmışcasına koşması, o adaleyi merak etmedim desem yalan olmaz.. Samet, Tekin ve kaptan Celal bu maça kadar yorulmamış gibiydiler. Orta alanda Akif, Olkan bi 10 dakika ara verilse yeniden doğacaklarmış gibiydiler.. Salih’in perti çıkmıştı.. Murat ve Faruk dışarı alınmasaydılar onların yerinde ben olsaydım bayılabilirdim herhalde..
Hepsi son 15-20 dakikada acı çekmeye başlamıştı..
Ama bunun sonu selametti, bunu hepsi biliyordu.
Hem ne kadar acıyabilir ki. 10 dakika? 1 saat? 1 hafta? 1 ay?
Pes etmediler..
Bu ruhu kaybetme Yalıspor..