Son zamanlarda basınımızı en fazla meşgul eden konu “Burak gidici mi, kalıcı mı?” Bu konuda bazı arkadaşlar “Madem istiyor gitsin” dedi.
Ben de o zaman sosyal medya hesabımdan “Gelen ağam giden paşam” dedim. Yani bir söz vardır. “Gidene, gitme kal denmez”. Denirse ne olur? Adamın bahası artar.
Daha onu eylemek mümkün olmaz. Bıyığı sakalı hep ayağa kalkar vs...
Tabii bu yorum sadece Burak için değil genele şamildir.
Hah...şimdi bu konuda bendeniz yorumumu ortaya atayım.
Bazı arkadaşlarımız da ki...saygı duyarım bu konuda “Burak son zamanların en iyi golcüsü, aman kalsın” şeklinde yazılar yazdılar.
O açıdan baktığınız da onlar da haklı. Bir de, bazı arkadaşlarımız da “Yönetimde birileri var (İsmini gizliyorlar, ama hedef belli) Paraya sebep Burak’tan kurtulmaya çalışıyorlar.” Diyerek Burak’ın satılması veya atılmasına karşı dururken yönetimden de birilerine birkaç ok sallıyorlar. Onlar da haklı. Peki ya doğru? Yani yönetimden birileri veya kâmilen hepsi Burak’ın satılmasını istiyor hattâ dört gözle bekliyor ise.
Peki ben deniz bu konu da ne düşünüyor? Yazar arkadaşlarımızın hepsine “Nasrettin hocanın hanımına (hanım sen de haklısın) dediği gibi onlar da haklıdırlar” diyorum. Yönetimdeki bu arkadaşlar yani köşe yazarları arkadaşlarımın kızdığı, köpürdüğü bu yöneticiler... kim ise.
İşte onlar da haklıdır. Hoppalaaa. İşler iyice bulandı di mi?
Birileriniz elbette şimdi bana ya gülüyor, ya da dalga geçiyor. Durun...biraz sabır. Ben de fikrimi söyleyeyim.
İyi kötü biz de bu memlekette bi delikanlı sayılırız.
Ben sordum soruşturdum: Burak’ın aldığı garanti para malumunuz. Buna ek olarak Burak, gol attı artı para, takım galip geldi artı bi daha para, bilmem hangi sıraya oturdu yine Burak’a para vs... yani Burak yağmur yağsa para, Güneş açsa para. E bu çocuk ne yapsın yani. Trabzonspor’a beni zorla alın diye o zamanın yönetimine tabanca çekmedi. Onlar “Gel Burak” dediler, o da bu şartları sürdü.
Günahı ne? Ha, şimdi burada bir fasıla verelim. Trabzonspor’un en çok zorlandığı konu ne? El Cevap; Para, mali savurganlık. E peki bu takım yani kulüp uçurumun eşiğinde mi? Evet. İyi, ya Trabzonspor’un şampiyonluk umudu var mı? Sakın var demeyin ha. Yok tabi.
Mal ortada. Gelelim sıralamaya. Olacaktı altıncı da olsa sekizinci ne yazar? Hiçbir şey ne yazacak. O zaman arkadaş ben de satarım Burak’ı. Babam olsun bu şartlarda para etsin satarım. Biliyorsunuz para lazım oldu diye rahmetli Özal, Boğaz köprüsünü rahmetli Calp’a rağmen sattı. Madem bu kulübün durumu ortada. Ben de olsam bahasını bulunca Burak’ı satardım. Ama olmadı, kaldı. Gökten ne yağdı da yer kabul etmedi. Yani bu değnek böyle. Nereden tutarsan tut. Bence Yöneticiler Burak’ı hasır altından da satmayı hesap etmiş ve gayret etmiş ise iyi etmişler. Bakalım şimdi Trabzonspor’a kaç maç oynayacak, ne verecek göreceğiz?