CUMHURİYETİN ATEŞLE İMTİHANI…

Atı alan Üsküdar’ı çoktan geçti ya artık!..  erek ve dileklerini daha bir çüretkar ve pervasızlıkla dışa vuranların sayısı dönemsel hedefleri zorlamaya başladı bile!

AKP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu Üyesi, aynı zamanda Sivil Dayanışma Platformu Başkanı Ayhan Oğan’a göre meğerse Anayasal Düzen çoktan ilga olmuşta bizim hiçbirimizin haberi olmamış!..  Hiç itiraz etmeyin adam bir yerde haklı;

-Çepeçevre etrafımızda olup bitenlerin ne kadarının ayırdındayız ki biz?

-Daha dün Gürcistan sınırına ABD askeri yığınak yapmış,

-Biz Katar’a polis gücü bağlamında beş bin askerlik üs kurmuşuz,

-Doğu ve Güneydoğu sınırlarımızın etrafı askeri ve silah yığınağı olarak kuşatılmış ne gam?

Bu gelişmeler ışığında iç bünyede, Cumhuriyet iklimi ve Vatan topraklarında; Ayhan Oğan aymazının kendi ifadesiyle “şimdi biz yeni bir devlet kuruyoruz, beğenin beğenmeyin bu yeni devletin kurucu lideri Tayyip Erdoğan’dır…” diye Seksen milyon yurttaşımızın duyabileceği şekilde ilanen tebliğ edebiliyor ve yaşanan süreci “Vesayet düzeninin”  yıkılışına yorumlayıp, YAŞ  kararlarından hiç yüksünmeden Yeni bir Türk Silahlı Kuvvetleri inşası çıkarsamasında bulunabiliyorsa …

Ve tüm bu yaşananlara karşın Pardon mealinden Başbakan Binali Yıldırım tarafından “kimin söylediğinin önemi yok. Televizyonda söylenenler bizi bağlamaz”  yanıtı, iddiayı hafifletmez…Tam tersine kimin söylediği ve hangi sıfatla nerede söylediği  rejim acısından hayati öneme haizdir ve sayın başbakanın cevabı, rejimi tehdit niteliğindeki bu meydan okuyuşunun karşılığı değildir.

Kaldı ki AKP menşeli bir bileşenin bu iddiası sayın başbakanın değil, AKP Genel başkanının, Rejim bağlamında da yanıtlaması gereken alana girmez mi?

Sanılmasın ki, vakitsiz öten aymazın tehdidindendir tedirginliğim!..

Biz yarınlarımızdan hiçbir zaman umudumuzu kesmedik ki…Sevgiden, yaşadığımız vatandan, dostluklarımızdan ve o büyük kavgamızdan.

Her zorlu saldırının ardından gerekirse 17.nci kez de Anka kuşu misali küllerimizden yeniden var olacağımıza hep inandık.

En karabasansı süreçleri, yaşayacağımız Aydınlık günlerin öncüsü bildik…  Yurdu ve Yurttaşı sevmek erdeminden aldığımız güçle, düştüğümüz yerden yeniden doğrulup, ipek kozası misali dört bir yanı öreceğimiz o güzelim günleri düşledik yeniden…

Gelincik bahçeleri-tarhları kurulacak vatanın orta yerinde, buna inandık.

İlk kez yaşanmıyor bu garabet! Yaşı uygun olanlar 1950’li yıllardan başlayıp, 60’lara ve ardından 12 Mart’lara, 12 Eylül’lere… umut kırıklıkları yaşadıkları tüm süreçleri anımsarlar. Anımsarlar ve bilirler ki; her defasında yeni bir ivme, yeni bir istenç, yeni bir çıkış noktası bulunmuştur.

Şimdi de, yeni ve zorlu bir sınav başlıyor; Samsun’a yeniden çıkar ve Havza’ya doğru yol alır gibi… Atatürk devrimlerini, Bağımsızlığı, Çağdaşlığı, Hukukun üstünlüğünü savunmak, geliştirmek, yurttaşlarımızla üleşmek göreviyle karşı karşıyayız.

Bu Cumhuriyet yurttaşlarının ateşle yeniden sınanmasıdır…

Cumhuriyetin şavkıyla aydınlanan, bu ışığı alnında taşıyan yurdum insanına güzel haftalar diliyorum.