ERTUĞRUL’DAN ERTUĞRUL’A

Gaziler Haftası’nı geride bıraktık. Tüm yurt genelinde olduğu gibi şehrimizde de gaziliğe yakışır bir şekilde kutlandı. Hafta vesilesiyle tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anarken gazilerimize de sağlıklı bir yaşam diliyorum.
Evet, Trabzon’umuzda iki yıldır Gaziler Haftası etkinlikleri biraz daha farklı kutlanmaya başladı. Türkiye Harp Malulü Gaziler-Şehit Dul ve Yetimler Derneği Trabzon Şubesi’nin yaptığı organizasyonla 18 Eylül Ertuğrul Firkateyni şehit ve gazilerini anıyor.
Cihan devleti Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluşunda çok büyük emeği olan bir Gazi Ertuğrul bir de İmparatorluğun sonlanmasına yakın Trabzonlu Gazileri taşıyan bir Ertuğrul.
13.Yüzyılda dünya yeni kudretini arıyordu. Anadolu, emperyal devletlerin hesaplaşma alanı olmuştu. 1071’de Sultan Alparslan’ın, Anadolu’nun kapılarına dayanmasından sonra Türk boyları bu toprakları yurt edinmek için zor ve çetin mücadele verdiler. Osmanlı Devleti’nin Kurucusu Osman Bey’in babası Sultan Gazi Ertuğrul, altı yüz yıl dünyaya adaletle hükmeden bir devletin temellerini attı. Oğuz Boyunun bir kolundan dünya imparatorluğuna giden yolun temellerini atan başta Ertuğrul Gazi olmak üzere bütün şehit ve gazilerimize sonsuz rahmet ve minnetle anıyoruz. Bir de 133 yıl önce devrin Padişahı Sultan Abdulhamit Han’ın talimatlarıyla devletin zor şartlarına rağmen Japonya’ya diplomatik ilişki kurmak için gönderilen Ertuğrul firkateyni. İletişimin ve ulaşımın çok çok zor olduğu o dönme de Türk- Japon ilişkilerini de milat olan Ertuğrul Firkateynin çileli, zor ve bir o kadar da tehlikeli yolculuk ta beş yüzden fazla Osmanlı denizcisi şehit olurken 69 askerimizde gazi oldu.
 Osmanlı Devleti’nin temellerini atan Ertuğrul da, Ertuğrul firkateyninin de gazi ve şehit olan askerler de, samimi idiler, fedakardılar, kahramandılar ve yaptıklarıyla bizlere, gençliğimize, bu vatanın evlatlarına güzel örnek bir hayat bıraktılar. Trabzon olarak Ertuğrul firkateyninin de bu çileli yolculukta toplamda 71 askerin şehit düştüğünü kaydedilmiş. Kayıtlara göre Ertuğrul firkateyninde Akçaabat'tan 16, Sürmene'den 13, Of'tan 11, Maçka'dan 8, Yomra'dan 7, Vakfıkebir'den 4, Beşikdüzü'nden 3, Tonya'dan 1, Trabzon merkezden de 8 denizci bulunmaktaydı. Bu güzel vatan için, ilahi kelimetullah uğruna canlarını seve seve veren şehitlerin ve gazilerin öneminin gençlere çok iyi anlatılması gerekir.

İki Ertuğrul biri cihana nizam getirmedik için kutlu devletin kuruluşuna önderlik yaptı. Bir diğer Ertuğrul da üç kıtaya adalet getiren imparatorluğun ayakta kalabilmesi için uluslararası bir sefere gitti. İmkânsızlıklar ve çaresizliklere rağmen devlet için, mukaddesat için gittiler. Dönmeyi düşünmeden gittiler. Makamların en güzelini kazanmak için gittiler. Beş yüz altmış dokuz vatan evladı hiç bilmedikleri, görmedikleri okyanuslara yelken açtılar. Memleketlerinden uzak, hırçın dalgalara ve tayfunun şiddetine rağmen mücadele ettiler ve kazandılar. Kimi gaziliği kimi de şehadeti hak ederek gitti. Biz biliyoruz ki şehit nurlanmış; gazi onurlanmıştır. Bütün Türk gençliğinin emeli ve idealinde nurlanmak ve onurlanmak olmalı diye düşünüyorum. Her vatansever gönlünde “ölürsem şehit kalırsam gazi” duygusu vardır. Ecdadımızın bize bıraktığı en önemli değerlerden biri de “ölürsem Şehit, kalırsam Gazi” değeridir. Ne mutlu bu duygularla dolu olanlara.
Dini mümini İslam için, vatanı ve bayrağı için şehit olan bütün şehitlerimize yüce Allah’tan rahmet diliyorum. Gazilerimize yüce Allahtan sağlık, sıhhat ve afiyet temenni ederim. Allah onlardan ebediyen razı olsun.