Trabzonspor’da uzun süre Başkan Yardımcılığı görevinde bulunan, bu süre zarfında almadan veren kişiliğiyle öne çıkan, Bahadır Şirketler Gurubu Yönetim Kurulu Başkanı Selahittin Bahadır, sonunda suskunluğunu bozdu. DERS ALAN VAR MI? YOK Trabzonspor’un en büyük sorununun kendi içerisinde bölünmüş ve parçalanmış yapısı olduğunu belirten Bahadır, “Trabzonspor camiası öyle bir noktaya gelmiş ki, kulübün başarısızlığı üzerine mutluluk kuran insanları görmeye başladık. Bu acı bir gerçek. Bakıyorum hala kimse ders almamış. Hiç kuşkusuz başkan ve yönetim göreve gelirken taraftara ve camiaya verdiği sözleri yerine getiremedi. Ama bugün ortadaki tabloyu tek başına mevcut başkan ve yönetime bağlamak da yanlış olur. O, şu, bu, yok Trabzonspor’un bugün içinden çıkılmaz ve çaresiz bir noktaya gelmesinden herkes sorumludur.” ifadelerini kullandı. USTA ÇIKIP BİLGİ VERSİN Olağanüstü Genel Kurul kararının çok dar bir zamana sıkıştırıldığını da belirten Bahadır, “Daha baştan görüldü ki bu yönetim ölü doğdu. Yaşanan istifa süreçleri sonrası böyle bir karar alınmalıydı. Ocak ayındaki Mali Genel Kurul, Seçimli Genel Kurul’a dönüşmeliydi. Şimdi alelacele alınan kararla 15 gün içerisinde yapılacak kongre için kim nasıl hazırlık yapacak? Kim bu yükün altına girecek? Gerçekçi ekonomik tablo nedir? Bilen var mı? Başkan Usta çıkıp bir an önce camiayı bilgilendirmeli. Yani camiaya kongre öncesi ister yeniden aday olsun ister olmasın brifing verip her şeyi aydınlatmalı. Öyle ‘Bıraktık gidiyorum, ne haliniz varsa görün’ demekle bu işler olmaz. Usta’ya da yakışmaz” dedi. BUGÜNLERİ DE ARARIZ Trabzonspor’un kendi varlığını İstanbul kulüplerinin varlığı ile bir tutamayacağını da vurgulayan Bahadır, sözlerini şöyle sürdürdü: “Onlar her türlü ekonomik zorluğun altından kalkabilir. Rakamlar ne olursa olsun bir kurtarıcı bulabilir. Ama Trabzonspor bulamaz. Trabzonspor’un güçlü ve yarışmacı varlığı ancak ve ancak bütün güçlerini bir araya getirecek büyük bir buluşmayı ortaya koyabilmekten geçer. Hiç kimse kendini kandırmasın. Bugünkü yapının sürmesi halinde üzülerek söylüyorum yarın bugünlerimizi bile ararız. Çünkü artık insanlar kendi varlıklarını Trabzonspor’un varlığının üzerine koyuyor. Ve ne yazık ki Trabzonspor’da bugün çare çaresizlik üzerine kurumuş bekleniyor.” GELEN GİDENİ BİLE ARATTI! Kulübün borç batağında olduğunu söyleyen Bahadır önemli uyarılarda da bulundu: “Gerçekçi borç rakamı nedir? Bilen var mı? Mali Genel Kurullar yapılıyor, rakamlar inandırıcı gelmiyor. ‘Borcumuz şu, gelirim bu’ deniyor. Gelirler sanal. Çünkü Trabzonspor’un hem gelirleri hem de elindeki bütün mülkler ipotek altında, bankalara teminat verilmiş. Ama bunun tek sorumlusu bugünkü başkan ve yönetim değil. Bakın şöyle son 10 yıla neyin ne olduğunu, kimin ne yaptığını, kimin nasıl kulübü batırdığını görürsünüz. Kendi iş yerinde beş kuruş harcama yaparken kılı kırk yaranlar, iş Trabzonspor’a gelince kulübün parasını har vurup harman savuruyor. Bu nasıl Trabzonsporluluk?” USTA NE DEDİ, NE YAPTI? Kulübün yarınları için artık herkesin aklını başına toplaması gerektiğini söyleyen Bahadır, çarpıcı sözler kullandı:“Bakın kongre kararı alındı. Ortada kimse yok. Ne olacak belli değil. Eğer göreve talip olacaklar varsa bu macera için olmamalı. Herkes gerçeklerle yüzleşip ona göre ortaya çıkmalı veya çözüm üretmeli. Fatura ağır. Başkanın son yaptığı ‘Herkes kendi dönemindeki borcu ödesin’ çağrısını görünce üzüldüm. Böyle bir açıklama sadece tribünlere oynamaktır. Çünkü Sayın Başkan göreve talip olurken ne demişti. ‘Ben eski hataları yapmayacağım. Yanlışları düzeltmek için geliyorum. 50. yılda özlenen Trabzonspor’u ortaya koyacağım.’Şimdi böyle bir çağrı ‘Kusura bakmayın, benim de diğerlerinden hiçbir farkım yok. Batırdım’ anlamına gelmektedir.” ANKARA İLE İŞBİRLİĞİ YAPILMALI Trabzonspor’a siyaset karıştırıldığı yönündeki iddialara da değinen Bahadır, “Bu tartışma yanlış. Trabzonspor’da görev yapan başkanlar ve yönetimler her dönem Ankara ile sıcak ilişkiler içerisinde olmuştur. Bu da çok doğaldır. Bugün İstanbul kulüpleri, içerisinden çıkamayacakları sorunları gidip Ankara’da devlet erkanı ile görüşüp çözüyor. Trabzonspor Başkanı’nın siyasi fikri ne olursa olsun bu her dönem böyle olmuştur. Bu konuda devleti yönetenlere haksızlık yapmayalım. Kongrelerde kimse kimseye baskı ile oy vermiyor. Trabzonspor’un çıkış yolu için kim ne derse desin başkan olacak kişi ve yönetimi devleti yönetenlerden destek istemelidir. Bu noktada önemli olan siyasetin Trabzonspor’u değil, Trabzonspor’un siyaseti kullanmasıdır” dedi. HERKES ŞAPKASINI ÖNÜNE KOYSUN Trabzonspor’un krizden kurtulması için “Biz nerede yanlış yapıyoruz?” denilerek herkesin şapkasını önüne koyması ve çizilecek sağlıklı bir yol haritasına tüm camianın destek vermesi gerektiğini de söyleyen Bahadır, “Trabzonspor’da artık herkesin yönetici olma dönemi bitirilmelidir. Almaya değil vermeye gelen insanlar bu yükün altına girmelidir. Ama ne yazık ki son yıllarda Trabzonspor’u maddi ve manevi olarak yeme yarışı! yaşandı. Transferlerde yaşanan skandalları anlatmaya gerek yok. Har vurup harman savruldu. Menajerlere ödenen paraları duyuyorum. Bir kulüp ancak böyle batırılır diyorum. Şu belli oldu ki biz İstanbul kulüpleri ile transferde yarışamayız. Onun için Abdülkadir ve Yusuf örneği gibi kendi özümüze dönüp yılda en fazla iki kaliteli oyuncu transferi yapmalıyız. Allah aşkına son 10 yılda alınan futbolcu sayısına bakın. Bu kulübün batmaması mümkün mü? Eğer Trabzonspor ayağa kalkacaksa, eğer ekonomik krizin içinden çıkacaksa bunun yolu ‘Trabzonspor böyle kurtulur’ adı altında bir gerçekçi manifesto ortaya konacak bir kongre süreci olmalıdır. Bu nedenle bu kongre iptal edilmelidir. Daha geniş zamanda sezon sonunda yapılmalıdır. Çünkü görülüyor ki 15 gün içerisine sıkıştırılmış kongre kararı mutluluk değil yeniden mutsuzluk ve macera getirecek. Bu noktada divan başkanlığı araya girmelidir” dedi. SON SÖZÜM ŞUDUR! Artık hepimiz acı gerçeklerle tanıştık. Tablo net!.. Kulübün mali durumu ortada… Küllerimizden yeniden doğmak için harekete geçme zamanı. Har vurup harman savurma dönemi bitecek… Kendi özümüze dönülecek… O, özlem duyduğumuz ihtişamlı günlerini yeniden yaşaması için Trabzonspor kesinlikle aslına dönmek zorundadır. Ve de bu yolda, “Sabrın sonu selamettir” denilerek el birliği yapılmalıdır. Yeri baldıran zehri içeceğiz, kan susacağız.. ‘Kızılcık şerbeti içtik’ diyeceğiz,boğazımıza düğümlenenleri yutacağız. Yola böyle devam edeceğiz. Neden? ,çünkü bu işin sonunda Trabzonspor’umuzun aydınlık yarınları olacaktır. Bunun için de Trabzon tüm güçleriyle, sivil toplum örgütleriyle bir araya gelerek bu işi mutlaka haletmek mecburiyetindedir. Çünkü Trabzon’un tek marka değeri Trabzonspor’dur.